Take a photo of a barcode or cover
3.64 AVERAGE
3.64 AVERAGE
A charming collection of Poirot mysteries, whereof only the title story is Christmas related.
The stories are showcases of Poirot's genius, cleared from everything elle than the actual deduction and presentation of the solution.
Strangely enough the collection closes with a Miss Marple story, but not one of her best.
The stories are showcases of Poirot's genius, cleared from everything elle than the actual deduction and presentation of the solution.
Strangely enough the collection closes with a Miss Marple story, but not one of her best.
Listened to this read by an entire cast. Cute and pleasant enough.
Reading lots of murder mystery short stories in a row was too much. I couldn't keep track of which murder we were solving.
mysterious
adventurous
medium-paced
Plot or Character Driven:
A mix
Strong character development:
No
Loveable characters:
Complicated
Diverse cast of characters:
No
Flaws of characters a main focus:
Yes
Super quick short story that paints a picture of a traditional English countryside Christmas, with a fun mystery on the side.
Read via ebook.
Read via ebook.
adventurous
mysterious
fast-paced
Plot or Character Driven:
Plot
funny
mysterious
medium-paced
Plot or Character Driven:
A mix
adventurous
challenging
dark
mysterious
fast-paced
Kitabın başlığı "Noel kekinin gizemi" olsa da, eser isminin dahil olduğu altı adet hikayeden oluşuyor. Bu kitabı Christie'nin diğer eserlerine kıyasla çok daha hafif bir okuma olarak görüyorum, özellikle kitaba ismini veren "Noel kekinin gizemi" öyküsünde, yazarın tüm kitap veya öykülerinin aksine başta gerçekleştiği izlenimini veren cinayetin aslında iyi niyetli bir şaka olduğu ortaya çıkarak öykü beklenmedik bir derecede masumca bitiyor. Maalesef bunu izleyen "İkinci gong" ve "Şamar oğlanı" öykülerinde cinayet failinin çok kolay tahmin edilebilecek nitelikte olduğunu gördüm, yani hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim; bir Christie romanı için olaylar dizisi fazlasıyla basitti.
Buna rağmen kalan üç öyküyü çok beğendiğimi söyleyebilirim. Her üçü de ("Yirmi dört karakuş","Düş","Sarı süsen") alışılmışın dışında ve klasik bir "katil kim" hikayesinden sıyrılmış birer olay örgüsüne sahiptiler. Hikayelerin kısa olması sebebiyle cinayet faili soruşturmasının beklendik bir şekilde ilerleyeceğini düşünürken hoş bir sürprize uğradım, hikayelerin kısalığı sandığımın aksine gerilimi daha çok artırdı ve beni olayların gelişimi hakkında daha çok şüpheye sevk etti.
Sonuç olarak ilk üç öyküyü okumamın ardından yaşadığım hayal kırıklığından sonra beklentilerimi fazlasıyla aşan son üçü bana niçin Agatha Christie'yi çok sevdiğimi hatırlatmaya yetti.
Buna rağmen kalan üç öyküyü çok beğendiğimi söyleyebilirim. Her üçü de ("Yirmi dört karakuş","Düş","Sarı süsen") alışılmışın dışında ve klasik bir "katil kim" hikayesinden sıyrılmış birer olay örgüsüne sahiptiler. Hikayelerin kısa olması sebebiyle cinayet faili soruşturmasının beklendik bir şekilde ilerleyeceğini düşünürken hoş bir sürprize uğradım, hikayelerin kısalığı sandığımın aksine gerilimi daha çok artırdı ve beni olayların gelişimi hakkında daha çok şüpheye sevk etti.
Sonuç olarak ilk üç öyküyü okumamın ardından yaşadığım hayal kırıklığından sonra beklentilerimi fazlasıyla aşan son üçü bana niçin Agatha Christie'yi çok sevdiğimi hatırlatmaya yetti.