Scan barcode
aysdelrey's review
dark
sad
tense
fast-paced
- Plot- or character-driven? Character
- Strong character development? It's complicated
- Loveable characters? No
- Diverse cast of characters? N/A
- Flaws of characters a main focus? Yes
3.5
Betimler harikaydı. Yazarın ele aldığı konular oldukça hassas ve ağır. Bu yüzden özellikle sonuna doğru okumakta zorlandım.
valkyriethecozy's review
1.0
Kurguda boşluklar var. Aşırı derecede cinsiyetçi, bir tane bile normal kadın karakter yok hepsi kötü gösterilmiş, özellikle Yusuf baştan sona cinsiyetçiliğini devam ettiriyor. Ayrıca tecavüzü atan birinin dağa taşa dikkat etme olasılığı nedir ki bu kadar anlamsız bir şekilde anlatılmış.
sereintty's review
5.0
“içindeki bütün yıkıntılara bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.”
on yıl öncesine kıyasla daha çok keyif alarak okudum lisedeyken romandaki bir çok detay gözümden kaçmış pek tabii olarak.
on yıl öncesine kıyasla daha çok keyif alarak okudum lisedeyken romandaki bir çok detay gözümden kaçmış pek tabii olarak.
jacoboner's review
4.0
İç içe geçmiş ve üzerinizde muktedir olmaya çalışan yazgınıza karşı bir savaş verip dönüşmeyi mümkün kılarsanız, yaşamınızı da iyileştirme yönünde değiştirirsiniz. Aksi takdirde Yusuf’un yazgısı ile karşı karşıya kalırsınız. Çünkü yolumuza çıkanları ve bu yazgısal iç içe geçişleri sadece izlemek ve talihine kabul göstermek sizi kötü sonuçlara sürükler.
Yusuf’un yazgısı çocukken talihsizlik ile başlamış ve kendi özgürlüğünü hep birilerine teslim etmek zorunda kalmıştır. Muazzez'e olan aşkını bile özgürce ortaya koyamamış ve hep birilerinin onu yaşamındaki açılışları yapmasını beklemiştir. Özgürlükten kaçan ve öz benliğini teslim eden biri haline dönüşmüştür. Tabi bunları yazarken bir insanın ne olduğu ancak içinde var olduğu sosyal, ekonomik şartların elbette çok fazla etkisi vardır. Zaten özgürleşmeyi kabul eden birey bu şartlara alaşağı edip kendini yeniden yaratan biridir.
Sabahattin Ali'nin betimlemesi en güçlü eseri olduğunu söyleyebilirim. Olay örgüsü peşi sıra bizi kendi içine kaçınılmaz şekilde çekmektedir. Romandaki karakterleri kolayca zihnimize ustaca işleyip olaylar örgüsünün nedenin hangi sonuca götüreceğini tahmin edebildiğimiz halde merakla yazarın nasıl bir üslup ile bize aktaracağı merakla okumamıza sebep olmaktadır. Ayrıca Ölüm imgesini acıklı bir imgeden alıp bizi düşünmeye iterek toplumumuzdaki duyarsızlığı ortaya koyar. Sadece Yusuf’un romantik ve talihsiz hikayesini değil, küçük bir kasabada egemen olan güçlerin kendi aralarındaki ilişkileri, halkın sosyal ve ekonomik durumunu da ince bir yazım ile bize aktarmaktadır.
Kitabın sonunda Ahmet Oktay'ın kitap hakkındaki yorumu çok faydalı olmuş. Oktay'ın alıntıladığı Hegel’in ” Değişmemiş ve doyuma ulaşılmayacak bir dünya” sözünü alıp kitabın yorumuna uyarlarken ” Değiştirilemeyen, dönüştürülmeyen bir dünyanın, doyumun hep ertelendiği mevcut dünyanın yazgısı bu olmayı sürdürecek belkide” birçok şeyi ifade etmiştir.
Yusuf’un yazgısı çocukken talihsizlik ile başlamış ve kendi özgürlüğünü hep birilerine teslim etmek zorunda kalmıştır. Muazzez'e olan aşkını bile özgürce ortaya koyamamış ve hep birilerinin onu yaşamındaki açılışları yapmasını beklemiştir. Özgürlükten kaçan ve öz benliğini teslim eden biri haline dönüşmüştür. Tabi bunları yazarken bir insanın ne olduğu ancak içinde var olduğu sosyal, ekonomik şartların elbette çok fazla etkisi vardır. Zaten özgürleşmeyi kabul eden birey bu şartlara alaşağı edip kendini yeniden yaratan biridir.
Sabahattin Ali'nin betimlemesi en güçlü eseri olduğunu söyleyebilirim. Olay örgüsü peşi sıra bizi kendi içine kaçınılmaz şekilde çekmektedir. Romandaki karakterleri kolayca zihnimize ustaca işleyip olaylar örgüsünün nedenin hangi sonuca götüreceğini tahmin edebildiğimiz halde merakla yazarın nasıl bir üslup ile bize aktaracağı merakla okumamıza sebep olmaktadır. Ayrıca Ölüm imgesini acıklı bir imgeden alıp bizi düşünmeye iterek toplumumuzdaki duyarsızlığı ortaya koyar. Sadece Yusuf’un romantik ve talihsiz hikayesini değil, küçük bir kasabada egemen olan güçlerin kendi aralarındaki ilişkileri, halkın sosyal ve ekonomik durumunu da ince bir yazım ile bize aktarmaktadır.
Kitabın sonunda Ahmet Oktay'ın kitap hakkındaki yorumu çok faydalı olmuş. Oktay'ın alıntıladığı Hegel’in ” Değişmemiş ve doyuma ulaşılmayacak bir dünya” sözünü alıp kitabın yorumuna uyarlarken ” Değiştirilemeyen, dönüştürülmeyen bir dünyanın, doyumun hep ertelendiği mevcut dünyanın yazgısı bu olmayı sürdürecek belkide” birçok şeyi ifade etmiştir.
eurynome's review
1.0
Kardeş gibi büyüyen iki kişinin ilişti yaşaması kesinlikle benim tarzım değil.
dragonsandfoxes's review against another edition
4.0
"Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?"
Elimden bırakamadan okuduğum, hayal kırıklığına uğratmayan başka bir Sabahattin Ali kitabı. Daha henüz bitirdiğimden dolayı Kuyucaklı Yusuf ile ilgili ne diyebileceğimi çok kestirememekle birlikte Sabahattin Ali'ye has olan bu üslubu ve tavrı bir kez daha okuyabilmek çok güzeldi. Yusuf'un yabani, suya sabuna dokunmaz tavrı aslında en başından bize bir işaret vermeliydi diye düşünüyorum çünkü yazar kitabı bilindik bir biçimde bitirmiş. Sabahattin Ali sevenlerin oldukça keyif alacağı ama bana göre Kürk Mantolu Madonna veya İçimizdeki Şeytan'dan daha iyi olmayan bir eser.
Elimden bırakamadan okuduğum, hayal kırıklığına uğratmayan başka bir Sabahattin Ali kitabı. Daha henüz bitirdiğimden dolayı Kuyucaklı Yusuf ile ilgili ne diyebileceğimi çok kestirememekle birlikte Sabahattin Ali'ye has olan bu üslubu ve tavrı bir kez daha okuyabilmek çok güzeldi. Yusuf'un yabani, suya sabuna dokunmaz tavrı aslında en başından bize bir işaret vermeliydi diye düşünüyorum çünkü yazar kitabı bilindik bir biçimde bitirmiş. Sabahattin Ali sevenlerin oldukça keyif alacağı ama bana göre Kürk Mantolu Madonna veya İçimizdeki Şeytan'dan daha iyi olmayan bir eser.
heytheredilara's review
3.0
Sınıf ayrımına dair yazılanlar düşündürücü ve başarılı olsa da, kadınlarla dair yaklaşım çok kötü. "O zaman başkaydi" diyip gecemiyorum kadınların erkeklerle eşit olduğu 1930larda eminim düşünülüyordu bir kesim tarafından. Sonuç olarak güzel bir kitap ama katilmadigim betimlemeler var.