You need to sign in or sign up before continuing.
Take a photo of a barcode or cover
emotional
reflective
tense
slow-paced
Plot or Character Driven:
Character
Strong character development:
Yes
Loveable characters:
Complicated
Diverse cast of characters:
No
Flaws of characters a main focus:
Yes
Creo que no tengo mucho que decir de este libro, es muy cortito para asimilar lo que pasa y para el final quedé-
adventurous
dark
emotional
mysterious
medium-paced
Plot or Character Driven:
A mix
mysterious
Com certeza esse é um dos livros mais insanos que já li.
A leitura demorou a me prender, mas depois fui me apegando aos personagens gradualmente.
Você começa o livro se perguntando "o que tá acontecendo", e quando termina parece que tá no começo.
Espero que o desfecho da trilogia seja satisfatório.
A leitura demorou a me prender, mas depois fui me apegando aos personagens gradualmente.
Você começa o livro se perguntando "o que tá acontecendo", e quando termina parece que tá no começo.
Espero que o desfecho da trilogia seja satisfatório.
adventurous
mysterious
slow-paced
Plot or Character Driven:
A mix
Strong character development:
Complicated
Loveable characters:
Complicated
Diverse cast of characters:
Yes
Flaws of characters a main focus:
Complicated
Colleen Hoover'a aşığım. Onun kitaplarından sevmediğim çok nadir çıkar. Hatta şu ana kadar hiç çıkmadı. Tarryn Fisher için de güzel yorumlar okumuştum. Sanırım onun yazdığı sadece Fırsatçı serisini okumuştum. Onda da ikincide bırakmıştım. Pek o zamanki bana hitap etmediğini düşünmüştüm. Şimdi yeniden okusam devam eder miyim bilmiyorum.
Asla Asla da bu iki muhteşem yazarın ortak bir eseri olarak ortaya çıkmış. Birinci kitap gerçekten çok iyiydi. Sonunda "Aman Tanrım ne olacak şimdi?" demiştim. Hatta ikinci kitabı internetten indirip devam etmiştim. Şimdi Epsilon'un iki kitabı birleştirmesine sevindim açıkçası. Yazarlar sanırım üşendikleri ve kendi kitaplarına devam etmekte oldukları için kitaplar çok kısa olmuş.
2 ve 3 için yorum yazdığımı düşünürsek bu yorumu okuyanların birincisini okuduğuna inanarak yorumlamaya devam edeceğim. Eğer birinciyi okumadıysanız buradan sonra ilk kitap için spoiler olabilir ama ikinci ve üçüncü için spoiler olmayacak.
Birinci kitabın sonunda Charlie'yi kaybetmiştik. Silas da anılarını tekrar kaybedeceklerini öğrenmişti. Yani Charlie'nin kaybolduğu yetmiyormuş gibi bir de zaten o kitapta geçen 48 saatte öğrendiklerini de kaybedeceklerdi. Charlie için en az Silas kadar ben de endişelendim. Sonuçta kendisi hakkında hiçbir bilgisi olmadan bilmediği yerde olacaktı.
Bu kitapta amacımız Charlie'yi bulmak ve şu 48 saatte bir unutma mevzusuna bir açıklama getirmekti. Kitapta favorim Silas. Onu erkek kardeşi London takip ediyor. Silas olmasa birkaç puan daha kırardım sanırım. *Karakter için puan kıran esin yine sahalarda.*
Bence yazarlarımızın ikinci kitapta kafaları karışmış. Biri "Kötü son yazalım," demiş. Diğeri de "Ah hayır okuyuculara bunu yapmayalım ve iyi bir son yazalım," demiş. Benim için sorun 48 saatte unutma olayının saçma bir yere bağlanmasıydı. O sayfalara gelince "Şaka mı bu?" demiştim. "Benimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye de devam etmiştim.

Maalesef tüm beklentilerim suya düştü. Muhtemelen iki yazar "Okuyucuları şaşırtalım," demişler ve işte tam o noktada batırmışlar. Bazen şaşırtmanızı beklemeyiz sevgili yazarlar. Bazen sadece istediğimiz şekilde bir sonuç çıkmasını isteriz. Boşu boşuna ilk iki kitaba ipuçları yerleştirmişler.
Hele o son.
O son çok hızlı geçmişti. Tamam böyle bağlamalarını bir noktada kabul ederim ama bağladıktan sonra böyle ışık hızıyla bitirmek zorunda mıydınız? Oldu bittiye geldi her şey!
O lanet epilog için diyecek tek bir kelimem yok.

Ama bir şey söyleyeceğim elbette. O şekilde bağlamasalar bence o epilog olabilirdi. Ama bağladıkları yerden sonra o epilog dünyanın en saçma epilogu olmuş.
Yorum yazmaya devam ettikçe puanım düşecek gibi görünüyor.
3,5dan 4 vermiştim. Hala da puanı aynı tutacağım. Sırf Colleen, Silas ve işaretlediğim kısımlar için. Bir sürü post it harcadım. Gerçekten güzel cümleler vardı.
Bir de kitabın orijinal dili çevrilmeyecek kadar zor değil diye hatırlıyorum. Fakat çevirmen bazı yerlerde kişileri karıştırmış. Özellikle sonlarda bunu çok sık yaptı. Başlarda da Silas yerine bölüm ismini Charlie yazmış. Keşke ikinci kere okusaymış. O zaman hataları bariz bir şekilde görebilirdi. Ben okurken yer yer sinir oldum.
Spoiler yazmak istemediğim için burada bırakıyorum.
Güzeldi bence okunabilir. İlk kitabı iki kere okumuş biri olarak tekrar okurum diye düşünüyorum. Bu düşüncem yüzünden de puanı 4 olarak hala uygun buluyorum.
*yorum yazmayı özlemişim.* *gözyaşlarım*
Asla Asla da bu iki muhteşem yazarın ortak bir eseri olarak ortaya çıkmış. Birinci kitap gerçekten çok iyiydi. Sonunda "Aman Tanrım ne olacak şimdi?" demiştim. Hatta ikinci kitabı internetten indirip devam etmiştim. Şimdi Epsilon'un iki kitabı birleştirmesine sevindim açıkçası. Yazarlar sanırım üşendikleri ve kendi kitaplarına devam etmekte oldukları için kitaplar çok kısa olmuş.
2 ve 3 için yorum yazdığımı düşünürsek bu yorumu okuyanların birincisini okuduğuna inanarak yorumlamaya devam edeceğim. Eğer birinciyi okumadıysanız buradan sonra ilk kitap için spoiler olabilir ama ikinci ve üçüncü için spoiler olmayacak.
Birinci kitabın sonunda Charlie'yi kaybetmiştik. Silas da anılarını tekrar kaybedeceklerini öğrenmişti. Yani Charlie'nin kaybolduğu yetmiyormuş gibi bir de zaten o kitapta geçen 48 saatte öğrendiklerini de kaybedeceklerdi. Charlie için en az Silas kadar ben de endişelendim. Sonuçta kendisi hakkında hiçbir bilgisi olmadan bilmediği yerde olacaktı.
Bu kitapta amacımız Charlie'yi bulmak ve şu 48 saatte bir unutma mevzusuna bir açıklama getirmekti. Kitapta favorim Silas. Onu erkek kardeşi London takip ediyor. Silas olmasa birkaç puan daha kırardım sanırım. *Karakter için puan kıran esin yine sahalarda.*
Bence yazarlarımızın ikinci kitapta kafaları karışmış. Biri "Kötü son yazalım," demiş. Diğeri de "Ah hayır okuyuculara bunu yapmayalım ve iyi bir son yazalım," demiş. Benim için sorun 48 saatte unutma olayının saçma bir yere bağlanmasıydı. O sayfalara gelince "Şaka mı bu?" demiştim. "Benimle dalga mı geçiyorsunuz?" diye de devam etmiştim.

Maalesef tüm beklentilerim suya düştü. Muhtemelen iki yazar "Okuyucuları şaşırtalım," demişler ve işte tam o noktada batırmışlar. Bazen şaşırtmanızı beklemeyiz sevgili yazarlar. Bazen sadece istediğimiz şekilde bir sonuç çıkmasını isteriz. Boşu boşuna ilk iki kitaba ipuçları yerleştirmişler.
Hele o son.
O son çok hızlı geçmişti. Tamam böyle bağlamalarını bir noktada kabul ederim ama bağladıktan sonra böyle ışık hızıyla bitirmek zorunda mıydınız? Oldu bittiye geldi her şey!
O lanet epilog için diyecek tek bir kelimem yok.

Ama bir şey söyleyeceğim elbette. O şekilde bağlamasalar bence o epilog olabilirdi. Ama bağladıkları yerden sonra o epilog dünyanın en saçma epilogu olmuş.
Yorum yazmaya devam ettikçe puanım düşecek gibi görünüyor.
3,5dan 4 vermiştim. Hala da puanı aynı tutacağım. Sırf Colleen, Silas ve işaretlediğim kısımlar için. Bir sürü post it harcadım. Gerçekten güzel cümleler vardı.
Bir de kitabın orijinal dili çevrilmeyecek kadar zor değil diye hatırlıyorum. Fakat çevirmen bazı yerlerde kişileri karıştırmış. Özellikle sonlarda bunu çok sık yaptı. Başlarda da Silas yerine bölüm ismini Charlie yazmış. Keşke ikinci kere okusaymış. O zaman hataları bariz bir şekilde görebilirdi. Ben okurken yer yer sinir oldum.
Spoiler yazmak istemediğim için burada bırakıyorum.
Güzeldi bence okunabilir. İlk kitabı iki kere okumuş biri olarak tekrar okurum diye düşünüyorum. Bu düşüncem yüzünden de puanı 4 olarak hala uygun buluyorum.
*yorum yazmayı özlemişim.* *gözyaşlarım*
hopeful
mysterious
sad
medium-paced
Plot or Character Driven:
Character
Strong character development:
Complicated
Loveable characters:
Yes
Diverse cast of characters:
No
Flaws of characters a main focus:
Complicated
slow-paced
Plot or Character Driven:
Character
Strong character development:
No
Loveable characters:
No
Diverse cast of characters:
No
Flaws of characters a main focus:
No