dark emotional reflective sad medium-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Yes
Loveable characters: Yes
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes
dark emotional reflective sad tense fast-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Complicated
Loveable characters: No
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Complicated
dark emotional sad fast-paced
Plot or Character Driven: Plot
Strong character development: No
Loveable characters: No
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes
reflective sad medium-paced
Plot or Character Driven: A mix
Strong character development: No
Loveable characters: Complicated
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes
dark emotional funny sad medium-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Complicated
Loveable characters: Complicated
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes

Surprisingly emotional. Perhaps I connected too much with Gregor as a bug but he was such a good bug. He tried so hard. But in the end, he was still a bug. 
dark reflective sad medium-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Complicated
Loveable characters: Complicated
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes
dark sad medium-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Complicated
Loveable characters: Complicated
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes
dark emotional sad tense medium-paced
dark tense fast-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: No
Loveable characters: No
Diverse cast of characters: Complicated
Flaws of characters a main focus: Yes

Franz Kafka, bu kitabında duygu dünyasını ve sosyal yaşantısındaki ruhsal sıkıntıları, güçlü edebî anlatımıyla okurlarıyla buluşturur. Kendi duygusal deneyimlerinden yola çıkarak, belki de kendisi gibi hisseden birçok insanın sesi olmak amacıyla, böcek metaforuna başvurur.

Yine de şunu sormak gerekir: Yalnızca Kafka'nın değil, Dostoyevski gibi diğeri edebiyatçıların da milyonlarca insan tarafından okunmasına rağmen, hiç mi bu edebî okuma kültürü, sosyal hayatta bilinçsizce diğerlerine işkence yapmaktan imtina etmeyen kişiler için bir duygusal olgunluk sağlamaz? Çokça izlenen başyapıt film ve kitaplara rağmen, insanlar nasıl oluyor da onları böcek olarak görüp, bir şekilde vicdanlarını rahatlamanın bir yolu olarak, "Bundan kurtulmanını bir yolunu bulmalıyız. Biz insan olarak ona bakmak, ona tahammü etmek konusunda elimizden geleni yaptık, sanırım kimse bizi bu konuda en ufak bir şekilde suçlayamaz" demeye devam edebiliyor?

Sanıyorum ki, yüzyıllar geçse de insanlığın ilmî yönden tekamülüne rağmen, ruhsal, vicdani ve duygusal bakımından bir tekamülüne şahit olamayacağız. Derinlikli ve büyük sanatçı ve felsefecilerin onca gayretine rağmen toplumsal olarak yerimizde mi sayıyoruz yoksa geriliyor muyuz emin değilim.