Scan barcode
marieulvund's review against another edition
funny
lighthearted
reflective
tense
medium-paced
- Plot- or character-driven? A mix
- Strong character development? No
- Loveable characters? It's complicated
- Diverse cast of characters? N/A
- Flaws of characters a main focus? Yes
4.5
hlinsaga's review against another edition
emotional
reflective
medium-paced
- Plot- or character-driven? Character
- Strong character development? No
- Loveable characters? No
- Diverse cast of characters? No
- Flaws of characters a main focus? Yes
4.0
grayjay's review against another edition
3.0
A Norwegian highschool professor has a crisis, set off by the boredom of his students during a lecture on Ibsen, that sets off an awakening to the circumstances of his life and marriage.
I was disturbed by the protagonists obsession with his wife's "faded beauty". He is never described physically, yet he describes his wife in great detail and constantly mournes what he feels he has lost in her faded beauty. Gross.
There are stylistic things that I appreciated, like the continuous, rambling narrative, and the flashback within a flashback within a flashback, and I see the influence this had on Knausgaards work.
There is a very funny passage where he talks at length about his favorite authors from the 1920s and decides that Thomas Mann is his favourite because only Mann would ennoble a pathetic character like him. I am curious about the pathetic, middle-aged, Norwegian man as a trope (Knausgaard).
In general, I enjoyed the pathetic protagonist element but was grossed out by the way the one female character was objectified.
I was disturbed by the protagonists obsession with his wife's "faded beauty". He is never described physically, yet he describes his wife in great detail and constantly mournes what he feels he has lost in her faded beauty. Gross.
There are stylistic things that I appreciated, like the continuous, rambling narrative, and the flashback within a flashback within a flashback, and I see the influence this had on Knausgaards work.
There is a very funny passage where he talks at length about his favorite authors from the 1920s and decides that Thomas Mann is his favourite because only Mann would ennoble a pathetic character like him. I am curious about the pathetic, middle-aged, Norwegian man as a trope (Knausgaard).
In general, I enjoyed the pathetic protagonist element but was grossed out by the way the one female character was objectified.
majalinnea's review against another edition
Leste bare de første 45 sidene for en skoleoppgave
eliathereader's review against another edition
4.0
Güzel bir eserdi sonrasında üzerine düşündüğüm çok kısmı oldu. Yaban ördeği kitabını okumadan bu kitabı okumayın
symx's review against another edition
4.0
Öncelikle bu kitabın benim için çok özel ve anlamlı olduğunu belirtmeliyim. Hiç tahmin etmediğim, hiç beklemediğim bir anda benimle tanıştı ve bu tanışmanın etkisiyle onu elime alır almaz bana anlatmak istediklerini deli gibi öğrenmek istedim.
Yine detaylıca bir inceleme yazamayacağım şu an için (iyi haber, haftasonu geliyor!) fakat bu kitap; rutinliğin hayatlarımıza etkisini, dostluğun/arkadaşlığın/aşkın hayatımızı nasıl şekillendirebileceğini, kayıpların da bir önceki söylediğimle ters orantılı olarak içimizde nasıl boşluk oluşturacağını, bir toplum içinde kaybolmanın ne demek olduğunu ve o toplumun içinde var olma çabasını ve şu an için anlatamadığım daha bir çok noktayı düşünceler seli şeklinde size aktaran bir kitap.
Kitap kulüplerinin bu kitabı eline alıp okuyup birbirleriyle tartışmasını gerçekten çok isterdim çünkü bu kitabın hepimizin hayatına ince dokunuşlarının olabileceğini düşünüyorum.
Kitapta bence okunması gereken 20-25 sayfa daha eksik, bu yüzden bir puan düşürmek durumunda kaldım. Onun bu duygularını okuma şansım olsaydı, sanırım nirvanaya ulaşabilirdim!
Her halükarda benim için çok ama çok özel bir kitap. Hayata dair düşünceler ilginizi çekiyorsa sizin için böyle bir kitap var.
Not: Kitabı hediye eden arkadaşım, gerçekten çok ince düşüncelisin ve çok güzel bir kalbe sahipsin. Gönlünün istediği her şeyin, hayat sana izin verdikçe gerçekleşmesini dilerim =)
Yine detaylıca bir inceleme yazamayacağım şu an için (iyi haber, haftasonu geliyor!) fakat bu kitap; rutinliğin hayatlarımıza etkisini, dostluğun/arkadaşlığın/aşkın hayatımızı nasıl şekillendirebileceğini, kayıpların da bir önceki söylediğimle ters orantılı olarak içimizde nasıl boşluk oluşturacağını, bir toplum içinde kaybolmanın ne demek olduğunu ve o toplumun içinde var olma çabasını ve şu an için anlatamadığım daha bir çok noktayı düşünceler seli şeklinde size aktaran bir kitap.
Kitap kulüplerinin bu kitabı eline alıp okuyup birbirleriyle tartışmasını gerçekten çok isterdim çünkü bu kitabın hepimizin hayatına ince dokunuşlarının olabileceğini düşünüyorum.
Kitapta bence okunması gereken 20-25 sayfa daha eksik, bu yüzden bir puan düşürmek durumunda kaldım.
Spoiler
Kitabın başlarında Elias'ın hayatını derinden etkileyeceği belli başlı olaylar olduktan sonra (şemsiye olayı) geçmişe gidiyoruz ve tekrar günümüze döndüğümüzde kitabın ruhunu devam ettirmesi açısından Elias'ın Eva'yı kaybetmesinin kendisinde açacağı yaralara dair başka bir düşünce seli duymayı çok istedim.Her halükarda benim için çok ama çok özel bir kitap. Hayata dair düşünceler ilginizi çekiyorsa sizin için böyle bir kitap var.
Not: Kitabı hediye eden arkadaşım, gerçekten çok ince düşüncelisin ve çok güzel bir kalbe sahipsin. Gönlünün istediği her şeyin, hayat sana izin verdikçe gerçekleşmesini dilerim =)
sujuv's review against another edition
4.0
A short, satisfying novel by the man who is apparently Norway's preeminent writer. The story of a schoolteacher who out of frustration with his life lashes out at a student one day, presumably ruining his career. He flees the school wondering how he will tell his wife what's happened - leading him to reminisce about the strange circumstances that led to their marriage. Well worth checking out.
damyyg's review against another edition
5.0
Elias'ın mahcubiyetini ve haysiyetini iliklerime kadar öyle güzel hissettim ki anlatamam. okurken, bazı sayfalarda kendimi buldum, bazı sayfalarda kendimi Elias'ın yerine koydum. kitabın ilk sayfalarında Elias'ı çok depresif bulmuşken zamanla bu depresifliğinin bir hatta birçok sebebinin olduğunu anladım. bunların yanısıra yazarın kullandığı bazı kelimeler çok hoşuma gitti. özellikle çevirmenin emeği ile beraber bazı kelimeler tabir-i caizse 'cuk' oturmuştu. bir de son zamanlarda eğitimin ve öğretimin bazı ayrıntılarını sorgulayan bir akademisyen olarak Elias seni çok iyi anlıyorum, bazı duygularını seninle çok iyi paylaşıyorum, bazı konularda hiç yanlış düşünmüyorsun aksine o kadar doğru düşünüyorsun ki sana katılmamak elimde değil!
ingvilds's review against another edition
4.0
Som litteratur- og samfunnsinteressert, samt diskusjonsglad og stadig på jakt etter intelligent samtale, synes jeg denne romanen var både interessant og underholdene, tidvis tankevekkende, og den består av mange elementer som kan utforskes. Jeg tror jeg aldri har lest en roman uten noe direkte dialog i seg før, og til tider savnet jeg det, men samtidig gir det veldig mye mening at romanen er dialogfattig bla. a siden Elias føler seg så isolert. Romanen hadde vært en helt annen, kanskje hadde den ikke engang fungert på sine premisser om den inneholdt mer direkte interaksjon mellom karakterer, men likevel plager dette fraværet meg til en viss grad. Det kan også være jeg til tider savner en tvetydighet i det Elias føler. Jeg sliter med å finne noe som ville gjort romanen bedre uten å ødelegge for noe annet, men det er noe ved den som gjør at jeg ikke er overbegeistret, selv om jeg absolutt liker den.