217 reviews for:

The Chief

Monica McCarty

3.74 AVERAGE

littlebookjockey's profile picture

littlebookjockey's review

4.0

This book very much serves to set up the series, and as such, the romance does suffer a bit in terms of its coverage within the novel. Most of the book covers the founding and training of the Highlanders. Despite that, McCarty does do a good job of representing the relationship between Tor and Christina, as well as their respective feelings and struggles with those feelings. There is growth for both characters, and I felt for them deeply.

Surprisingly, I had actually dropped this book several months ago. I had been listening to it on audio and found it boring. The way I voraciously read the Kindle version over the last two days is a stark contrast to say the least. A narrator really can make or break a book, and this is a prime example. I'm glad I picked this one back up, not only because I have been wanting to read the rest of the series, but also because I appreciate the research that went into creating these books and the new knowledge I've gained of this period about which I had not previously known.

enyri's review


Not sure if it was me or the book but just wasn’t feeling it. 

bibliobabe94's review

4.0

Excellent beginning to the series. This is the story of Tor MacLeod and Christina Fraser. Well done, and innovative.
bahareads's profile picture

bahareads's review

4.0
adventurous emotional hopeful fast-paced
Plot or Character Driven: Character
Strong character development: Complicated
Loveable characters: Yes
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: Yes

Monica McCarty creates a world, plot and fleshed-out characters with her Highland Guard series. A feat many romance authors are unable to do.

I have read the Chief before and LOVED it. Turns out I still love it. Tor and Christina are such a cute couple. I love their romance and the building of their relationship with each other.

kstep1805's review

3.0

This book was better than I expected. Usually when writing about near actual historical events, the relationship of the character suffers. But this book was a good balance of history, storyline, and character development.

ezichinny's review

4.0

3.75 stars. I suspect I would enjoy this series more if I listened to it. So I will try book 2 on audio

William Wallace has been captured (flashing back to Mel Gibson in Longshanks dungeon in Braveheart) and given a traitors death. There is only one person to lead the Scots now--the Bruce. But the English had superior numbers, so he decided to do a pirate/kamikaze style offense against the English. He got the best warriors from each clan , an elite Highland guard to strike as a shadow against the crown. Here Tor was selected from his clan, much to his dismay. Years of war had decimated his lands. Tor just wanted to be left alone. On top of this new request, comes an unwanted bride to seal an alliance between clans. What a recipe for an unhappy Scottish warrior.
But slowly, Christina called to his protective side, and soon Tor's harden she'll began to crack. If you like Scottish romances, this is a good book 1

kgroberts13's review

2.0

2.5 stars

While it's clearly well-researched, the romantic bits were based on an overused trope (gruff warrior whose unfeeling heart is melted by the right woman) and cliched exchanges between the hero and heroine. The heroine was too weepy for me, and the scenes between the Scottish warriors dry and boring to read, with way too many characters to differentiate. (The hero's twin's name is practically the same, which offered some confusing moments during the narrative.)
adventurous emotional lighthearted tense medium-paced
Plot or Character Driven: A mix
Strong character development: No
Loveable characters: Yes
Diverse cast of characters: No
Flaws of characters a main focus: No

When I read the description initially, Highland secret ops sounded very cheesy but I was intrigued anyways.  This is actually probably the most researched highland romance I've read and I really enjoyed it.  I love Tor and Christina seems very sweet.  I'm really looking forward to the rest of the books about the guards.


3,5


Lafı dolandırmadan izah ediyorum: tekrar etmekten uzamış kitap. 440 sayfa değil mis gibi 300 sayfalık bir kitap olurdu bu. Hikayeye ve karakterlere daha çok girerdim böylelikle. Ki bu benim bir kitaptan en çok korktuğum şeydir, tekrara girdiği için seni kurgudan uzaklaştırıp ‘üf tm hadi ee’ evresine sürüklemesi. Ne diyorum ben?

Başka bir tekrar konusu buluna kadar, Tina savaşçıyı her gördüğünde nasıl kaslı ve iri, nasıl korkunç olduğunu ama ondan bi türlü korkmadığını, onun Lancelot’u olup olamayacağını düşünüp duruyor, adamı her gördüğünde, ististasız. Bu bitiyor bu sefer Tor kızın kıvrımlarından, memelerinden, nasıl küçük olduğundan gem vuruyor fln. Bak bunu ilk gördüğünde anlatıyor, salonda görünce, yatağında görünce, ayakta görünce, düğün gününde görünce anlatıyor, düğün günü elbisesini anlattın, içinde ne güzel olduğunu fln bi daha niye kafama kazımak ister gibi kızın fiziksel özelliklerini anlatıyorsun. Rahat kitabın yarısına kadar böyle. Sonra Tor yavaş yavaş bişeyler hissetmeye başlayınca bu ikisi her yan yana geldiğinde Tor’un bir savaşçı ve lider olduğunu ama kahretsin ki Tina’yı incitmekten hiç hoşlanmadığını defalarca okuyosunuz, mesele bunu söyleyip kıza yine hödük gibi davranması değil bunu defalarca ‘anlatması’. Bi kere söyledin, hadi bi kere daha söyledin, defalarca tekrarın anlamı nedir? Bir de içses bunlar diyalog ya da itiraf, muhabbet, övgü fln değil. Ve bi tek bunlar yok başka konuda da tekrar edip duruyor. Betimlemeleri uzatıyor fln fln romance’ın sen en nihayetinde.

Şimdi şöyle bişi var en son bu kadar sanırım Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu’nda bu kadar bunalmıştım; bir salonu on sayfada anlatıyor ama o klasik, ben zaten yavan yavan romance yazılsın, sadece kurguyu veren, olayları anlatan ve diyalogtan oluşan bi kitap yaratın demiyorum de uzatmayın siz de (benim gibi mesela ne kadar kısa anlattım).

Sonundan tatmin olmadım. Ben manastıra gitmesini tercih ederdim. Ölüm korkusunu tatmadan kıza ulaşmak istemesini, nolur yemin etmemiş ol fln demesini ve kızın da biraz süründürmesini beklerdim. (Düşün mesela Tor, kızın manastıra gittiğini öğrenince önden ulak yollayıp ‘yemin etme’ diye bir mesaj yolluyor sadece. Bu not Tina’yı memnun etmese de hemen yemin etmiyor, sonra Tor geliyor ama kız yemin ettiğini söylüyor, niçin daha güzel sözler yazdığı bir not göndermediğini soruyor. Tor da bitap bi halde kendini ifade etmeyi hiç beceremediğini ve o an uzun mektup yazacak vakti olmadığını, yeminin de canının cehenneme olduğunu ve onunla geleceğini, gelmesi gerektiğini söylüyor fln fln. Amaan.)

‘Hödük İskoç alfa istiyorum ama şerefsiz olmasın’ dedim Kübra’ya o da bunu söyledi. Ekliydi zaten güvendiğim iki üç kişi iyi puan vermişti (buradan belirteyim ki hayatım bu kişiler tarafından tehdit ediliyor). Tor’a 1’den 5’e kadar bi puan verirsem 3,5 olur çünkü ben biraz daha bocalayan birini bekledim. Bunun kabahatlisi de yazardır çünkü üstte dediğim, o kadar çok tekrar var ki başka şeyleri, belki detayları belki gereksiz şeyleri, tavırları anlatmaya vakit kalmamış. Mesela Tina dogstyle sevişelim dediğinde başta bayılsa da fikre sonra hiç hoşuna gitmiyor Tor’un çünkü yüzünü göremiyor ve daha da asabileşiyor fln, ya da kız Tor’u hiç tanımadığından yakınırken herif dönüp kızın sevdiği şeyleri söylüyor kıza laf sokarken. İlla romantik sahneler olsun demiyorum çok malzeme vardı aslında. Bi de kızın gitmesine neden olacak o ağır hakareti etmeyecekti, onun yerine ilgi görmediği için gitmeliydi kız.

Ki bu açıdan, romantizm de azdı. Kızın katipliğinden tutun babasından şiddet görmesine kadar pek çok şey kısacık ve öfke patlamasından da olsa romantik sahnelere dönüşebilirdi.

Ve bu kadar tekrar edip uzatan bi kadının elle tutulur bir sevişme sahnesi yazamamış olması (ayrıca bkz: samantha young).

Kızı aslında sevdim bu kadar çok adamın kalbini kazanmaya çalışacağına bi yerden sonra pes edip Tor’u huzursuz etmesini de istemedim değil, manastıra gitmesi çok sonra olabilirdi. Ama tüm ezikliğine rağmen kalenin hanımlığını hemen ele alışı fln çok güzeldi. Yine de Tor ne bok yiyor ille de Tor diye diye meraklı Melahat halleri hoşuma gitmedi pek.

Yazarın kaleminden nefret etsem de hakkını vermek lazım çok iyi işlemiş geri kalan şeyi. Bruce’un gizli savaşçılarıyla ilgili okuduğum her şeye bayıldım. Eğitimleri, didişmeleri, tüm piçlikleri fln gerçekten okumaya değer. Sadece işin aşk kısmıyla kalmamış Monica, aksiyon kısmını üstünkörü geçmemiş.

Yani çıkıntılık yapayım diye bahane aramadım gerçekten tekrar eden anlatımdan nefret ediyorum ben, kitaba ilk başladığım gün on sayfa okuyup bırakmamın nedeni de bu oldu ama sonra hayatımı tehdit edenler tarafından sağlam gaza getirildim, işi gücü bırakıp okudum.

Kırdığım puan özellikle yazarın anlatımı ve biraz da sonundan kaynaklanıyor.

“Şövalyeler ve aptal kuralları,” dedi gizlemediği bir tiksintiyle. “En kederli düşkünlüğü bir faytona binmek mi?” Kafasını salladı. “Lanet olsun, ben senin için bir gübre yığının üzerinde sürünürdüm.”
(altıntıyı şövalyelere bok attığı için paylaştım dkfleşg romantikliği ikinci planda.)

Edit: şunu da deyim, bunlar yazarın sa belirttiği gibi iskoç değil, tarihte de öyle, ama o zamanın İskoçyasında, iskoçlar arasına adam aslında Adalı. Ve koyu saçlı ama güneşte rengi açıldığı için altın saçlı diye tarif ediliyor sürekli, ayar oldum. İskoç bu aq İngiliz mi alman mı kdldle

Kafamı uçurmadan önce son arzumu söyleyecek kadar vakit istiyorum sizden
xoxo
iko

I just love reading about highland warriors
especially this tohr, whose viking/celtic kept him from heeding the demands of his heart

he was transfixed by christina fraser with one glance, she captivated him
he was only a husband in bed (wink) but she was so convinced that she could peel the rough exteriors of her husband and find the man she desperately knew lay there.

this was fun christina was so needing so eager to please
tohr was so manly filled to the brim with testosterone

I just didn't like the whole highland specials opps thing