A review by sarihelikopter
Romancının Romanı by J.M. Coetzee

5.0

Bayıldım!

Utanç'ı okuduğumda çok arada kaldığımı hissettiğim bir yazardı Coetze. Çok mu sevdim, hiç mi sevmedim bir türlü karar verememiştim. Bence poetik olan bir Türkçeleştirmeyle Elizabeth Costello isimli bir kitabı "Romancının Romanı" başlığıyla görünce bir kez daha şansımı denemek istedim ve sanırım Coetze'nin yazdığı her şeyi okuyacağım.

Yaşlılık dönemindeki bir yazarın, 260 kadar kısacık sayfada tüm karakterinin, hayatının farklı dönemlerinde nasıl biri olduğunun eksiksiz bir şekilde yazılmasından inanılmaz etkilendim. Genç ve yeni anne Costello'nun, kariyerini sürdürürken çağın ötesinde bir kadından; yaşlılığında artık görüşleriyle, duruşuyla, kararlarıyla nasıl zamandan yiten bir kadına dönüştüğünü görmek muhteşemdi.

Kötülüğün doğasına odaklandığı bölümde, kötülüğü anlatam kitaplar yazarken yazarların ruhunun kirlendiğiyle ilgili yazdıkları bana direkt Costello'nun, Coetze'nin alter egosu olduğunu düşündürdü. Sadece Utanç'ı okumuş olsam da, oradaki kötülüğü yazarken kendini nasıl hissetmiş olabileceğine dair çok güzel bölümler vardı.

Hele son bölüm olan inanç bölümü benim başucu okumalarımdan olacak kesinlikle. Hayvanlarla ilgili yazdığı kısımların bir kısmına ise katılmıyorum.

Çok özgün bir kitap kurgusuyla ve fikriyle. Bir yazar yaratmak, kurgulamak, ama o yazarın nerdeyse gerçek bir yazar olması, hatta en ünlü kitabının Marion Bloom'un yaşamını tahayyül ettiği kitabının olması gibi detaylarıyla benim all-time-favorite listeme çok hızlı bir şekilde girdi.

Ya gelin kaynana ilişkisi bile var. Akademi, aile ilişkileri, arkadaşlıklar, aşklar... Her şey bu kadar kısa bir kitaba nasıl sığmış inanmakta güçlük çekiyorum.

Yaza yaza bitiremem sevdiğim her şeyi sanırım.