Take a photo of a barcode or cover
mimirtells 's review for:
Bu Ölümsüz
by Sönmez Güven, Roger Zelazny
Puanım 4/5 (%82/100)
Kitap ile ilgili özeti arka kapakta ve birçok yerde bulabileceğiniz için o kısmı atlayıp direk geçiyorum incelemeye. 4 puan vermeyi düşünürken son birkaç sayfa beni 4.5 hatta neredeyse 5 vermeye itti. İtiraf edeyim ilk 40-50 sayfa biraz ağır işliyor ve kafa karıştırıcı. Bu da in medias res adlı teknikten kaynaklanıyor. Bu teknik ile hikaye her şeyin ortasından bir anda başlıyor. Ana kahraman kim, bahsedilen kişiler kim veya bu yerler neresi, neredeyse hiçbir şeyi öğrenmiyoruz. Yine de kitap bir şekilde sizi içine alıyor. Fakat şöyle bir şey var ki yine de ana karakterimiz ve bu dünya ile ilgili birçok şeyi öğrenmiyoruz. Gizemlerle dolu bir kitap fakat şöyle bir güzelliği var; mitolojik elementler bol olduğu için teoriye üretmeye de açık. Bu şekilde birçok şeyi tahmin edebiliyorsunuz yazarın bıraktığı ufak tefek ipuçlarından. Şimdi genel şeylerden bahsettiğime göre okurken çok gözüme çarpan ve beni merak ettiren bir şeyden bahsedeyim.
Mitolojik elementler bol diye söylemiştim yukarıda. Neil Gaiman dışında mitolojik elementleri bilim-kurgu ve fantastik tarzı türden bir kitaba bu kadar doğal bir şekilde işleyebileni görmedim. Kendi varlığını hissettiren fakat hiçbir zaman gözünüze sokulmayan birçok mitolojik ve tarihi karakterden, yerden bahsediliyor. Kitabın en sevdiğim özelliği de bu özellikler oldu. Gelelim asıl bahsetmek istediğim şeye. Ana karakterimiz ölümsüz olan fakat hakkında çok çok az bildiğimiz birisi. Fakat hikaye boyunca ipuçlarını toplayarak kendisinin Yunan mitolojisindeki Pan olabileceğine karar verdim. (Bazı kaynaklarda Tanrı olarak da geçer.) Yunan olması, iki gözünün farklı renk olması, kaval çalması, doğumundaki fiziksel görünüşü, satirlerle arasının iyi olması, davranışları ve konuşması olsun ufak tefek ipuçları serpiştirilmiş ve kitabın sonuna yaklaştıkça Conrad'ın Pan olduğuna inandım. Hatta kitabın sonuna doğru bir karakter Conrad için "Sen belki de sadece ölü taklidi yapmış olan Büyük Tanrı Pan'sın." bile diyor. Bunun dışında keşfedilecek ve üzerine teori kurulacak birçok şey buldum. Tek kelimeyle mükemmel bir kitap olmuş.
"Demek istediğim şu ki, insanlık karanlıklardan doğrulurken inanılmaz yaratıkların efsanelerini, mitlerini ve anılarını beraberinde getirdi. Şimdi gerisingeri aynı karanlığa gömülüyoruz. Yaşam gücümüz yavaşlıyor ve güvenilmezleşiyor ve uzun zamandır silik ırksal anılar olarak süregelmiş asal formlara bir dönüş yaşıyoruz."
Kitap ile ilgili özeti arka kapakta ve birçok yerde bulabileceğiniz için o kısmı atlayıp direk geçiyorum incelemeye. 4 puan vermeyi düşünürken son birkaç sayfa beni 4.5 hatta neredeyse 5 vermeye itti. İtiraf edeyim ilk 40-50 sayfa biraz ağır işliyor ve kafa karıştırıcı. Bu da in medias res adlı teknikten kaynaklanıyor. Bu teknik ile hikaye her şeyin ortasından bir anda başlıyor. Ana kahraman kim, bahsedilen kişiler kim veya bu yerler neresi, neredeyse hiçbir şeyi öğrenmiyoruz. Yine de kitap bir şekilde sizi içine alıyor. Fakat şöyle bir şey var ki yine de ana karakterimiz ve bu dünya ile ilgili birçok şeyi öğrenmiyoruz. Gizemlerle dolu bir kitap fakat şöyle bir güzelliği var; mitolojik elementler bol olduğu için teoriye üretmeye de açık. Bu şekilde birçok şeyi tahmin edebiliyorsunuz yazarın bıraktığı ufak tefek ipuçlarından. Şimdi genel şeylerden bahsettiğime göre okurken çok gözüme çarpan ve beni merak ettiren bir şeyden bahsedeyim.
"Onlara Karakancolos denir, ideal olarak, o keçi ayaklı ve boynuzlu karakterler gibi olmaları beklenir ama bu şart değildir. Benim gibi de görünebilirler, diye karar vermiş annemle babam- eğer benim annemle babam idiyseler."
Mitolojik elementler bol diye söylemiştim yukarıda. Neil Gaiman dışında mitolojik elementleri bilim-kurgu ve fantastik tarzı türden bir kitaba bu kadar doğal bir şekilde işleyebileni görmedim. Kendi varlığını hissettiren fakat hiçbir zaman gözünüze sokulmayan birçok mitolojik ve tarihi karakterden, yerden bahsediliyor. Kitabın en sevdiğim özelliği de bu özellikler oldu. Gelelim asıl bahsetmek istediğim şeye. Ana karakterimiz ölümsüz olan fakat hakkında çok çok az bildiğimiz birisi. Fakat hikaye boyunca ipuçlarını toplayarak kendisinin Yunan mitolojisindeki Pan olabileceğine karar verdim. (Bazı kaynaklarda Tanrı olarak da geçer.) Yunan olması, iki gözünün farklı renk olması, kaval çalması, doğumundaki fiziksel görünüşü, satirlerle arasının iyi olması, davranışları ve konuşması olsun ufak tefek ipuçları serpiştirilmiş ve kitabın sonuna yaklaştıkça Conrad'ın Pan olduğuna inandım. Hatta kitabın sonuna doğru bir karakter Conrad için "Sen belki de sadece ölü taklidi yapmış olan Büyük Tanrı Pan'sın." bile diyor. Bunun dışında keşfedilecek ve üzerine teori kurulacak birçok şey buldum. Tek kelimeyle mükemmel bir kitap olmuş.