Take a photo of a barcode or cover
eliathereader 's review for:
Bir Hanımefendinin Portresi
by Henry James
2.5/5
"...insanın yapmaması gereken şeyleri her zaman bilmek isterim." "Onları yapabilmek için mi?" diye sordu teyzesi. "Seçim yapabilmek için," dedi Isabel.
.
Bir Hanımefendinin Portresi kalınlığıyla insanın gözünü korkutabilecek bir kitap ve Dünya Klasikleri Okuma Kulübünün ekim kitabıydı. Aynı zamanda Bizim Büyük Challangeımız İş Bankası modern klasikler dizisinden bir kitap kategorisi için seçmiştim. Klasik kitaplarda tipleştirilmiş bir genç kızı okumaya o denli alışmışım ki Isabel gibi özgün bir karakteri ne kadar aradığımın farkında değildim. Isabel'in bağlanmama isteği yaşama arzusundan kaynaklanıyordu ve günümüzde daha normal karşılanan bağımsızlığın neden bu kitapta bu denli garipsendiğini anlamak zor değil. Her ne kadar Henry James özgür bir kadını yazmayı istemiş olsa da bütün olayların evlilik etrafında dönüp durması o dönemi yaşamış kadınlar için ne kadar bunaltıcı olduğunu fark etmemi sağladı. Bir mesleğe sahip olan kadınların az olmasının yanında kadınların yazarlık, gazetecilik dışında yapabildiği mesleklerin neredeyse hiç olmaması ve bu yüzden bir ev ortamına mahkum kalmaları büyük bir çaresizliğin göstergesi. Yazar bu konuyu gerçekten iyi irdelemiş. Kitap boyunca beliren karakterlerin düşünce, hayat tarzı tarafından farklı olmasına rağmen ortak bir çaresizliğe gömülmeleri de etkileyici. Açıkçası üzerimden tır gibi geçmeyi başaran bir kitap oldu. Sevdiğim yerleri vardı ki Isabel'i unutabileceğimi hiç zannetmiyorum ama bence fazla uzatılmış bir kitaptı. Rahatlıkla 400 sayfa olabilecekken 765 sayfa boyunca Isabel ve birkaç karakteri takip etmek beni fazlasıyla yordu. Ancak okuduğuma değdiğini düşünüyorum çünkü kadın olmayı anlatmada ve yaşanılan zorlukları, beklentilerin baskısını anlatmada son derece başarılıydı. Ayrıca adında geçtiği gibi tam anlamıyla karakterlerin portresini çıkartmayı başarıyordu.
"...insanın yapmaması gereken şeyleri her zaman bilmek isterim." "Onları yapabilmek için mi?" diye sordu teyzesi. "Seçim yapabilmek için," dedi Isabel.
.
Bir Hanımefendinin Portresi kalınlığıyla insanın gözünü korkutabilecek bir kitap ve Dünya Klasikleri Okuma Kulübünün ekim kitabıydı. Aynı zamanda Bizim Büyük Challangeımız İş Bankası modern klasikler dizisinden bir kitap kategorisi için seçmiştim. Klasik kitaplarda tipleştirilmiş bir genç kızı okumaya o denli alışmışım ki Isabel gibi özgün bir karakteri ne kadar aradığımın farkında değildim. Isabel'in bağlanmama isteği yaşama arzusundan kaynaklanıyordu ve günümüzde daha normal karşılanan bağımsızlığın neden bu kitapta bu denli garipsendiğini anlamak zor değil. Her ne kadar Henry James özgür bir kadını yazmayı istemiş olsa da bütün olayların evlilik etrafında dönüp durması o dönemi yaşamış kadınlar için ne kadar bunaltıcı olduğunu fark etmemi sağladı. Bir mesleğe sahip olan kadınların az olmasının yanında kadınların yazarlık, gazetecilik dışında yapabildiği mesleklerin neredeyse hiç olmaması ve bu yüzden bir ev ortamına mahkum kalmaları büyük bir çaresizliğin göstergesi. Yazar bu konuyu gerçekten iyi irdelemiş. Kitap boyunca beliren karakterlerin düşünce, hayat tarzı tarafından farklı olmasına rağmen ortak bir çaresizliğe gömülmeleri de etkileyici. Açıkçası üzerimden tır gibi geçmeyi başaran bir kitap oldu. Sevdiğim yerleri vardı ki Isabel'i unutabileceğimi hiç zannetmiyorum ama bence fazla uzatılmış bir kitaptı. Rahatlıkla 400 sayfa olabilecekken 765 sayfa boyunca Isabel ve birkaç karakteri takip etmek beni fazlasıyla yordu. Ancak okuduğuma değdiğini düşünüyorum çünkü kadın olmayı anlatmada ve yaşanılan zorlukları, beklentilerin baskısını anlatmada son derece başarılıydı. Ayrıca adında geçtiği gibi tam anlamıyla karakterlerin portresini çıkartmayı başarıyordu.