You need to sign in or sign up before continuing.

piiman 's review for:

Kapak Kızı by Ayfer Tunç
4.0

ayfer tunç’u “mağara arkadaşları” ve “aziz bey hadisesi” ile tanıyıp öykücülüğünü ve teşrihlerini çık sevmiş olmama rağmen nedense romanlarından uzun bir süre uzak durmuştum ki bana kalsa hâlâ dururdum. bu romanında da anladım ki neşteri o kadar derine ilerletmesine tahammül edemeyebilme ihtimalimmiş uzak durma sebebim. kitaptaki konu ve ele alınışı çok hoşuma gitti.

———spoiler olabilir———-


yazarın, şebnem’in her iki akraba tarafını da bu kadar karışık (yani bir bakıma benzer) göstermesinin bir sebebi olduğunu düşünüyorum. başlarda kağıt-kalemi elime alıp şecere çıkaracak seviyeye gelmeme ramak kalan bir karmaşa/benzerlikten bahsediyorum. kitap ilerledikçe bu benzerlikler örtüşmelere, ters eşleşmelere (kız kuzen-erkek kuzen) falan dönmeye başlayıp da kitaba konu olan şebnem’in hep ortada ama sanki kendi adına söz söyleyemeyecek kadar cansız, adeta bir ölü gibi olmasına bakınca (ki nitekim kitabın sonlarında bu itiraf da geliyor) kitabın bütünü kafamda canlanıverdi: şebnem, ortada, bir aynaydı (ki yine kitabın sonlarında “bize kendimizi gösterdi” gibi bir ifade var) ve iki taraf da karşılıklı bir görüntüden ibarettiler; hem benzer hem de birbirinin zıttı/üssü. şebnem’in yaptığı da, her be kadar onlar farkında olmasa da ve amaç bu olmasa da bu iki aileyi kendilerine göstermek oldu. hikaye açıldıkça söz konusu bu iki olgunun (selda-ersin) karşı karşıya gelmesi ve kendi kendilerine içinden çıkamadıkları bu durumu nihayet birbirleriyle yüzleştiklerinde çözümleyebilmeleri ve buna yine ortadaki şebnem’in vesile olması sözünü ettiğim o şablonun bir ispatı oldu. tabii buradan genelleyerek, şebnem’in sadece farklı gibi gözüken bu iki aileye değil, bütün “yapı taşları”na ayna tuttuğunu düşünebiliriz; halel gelmemesine titizlenilen toplumun en küçük yapı taşlarının ne şekillerde kurulmuş olabileceğini ve dışarıdan müdahale edilmeden de aslında ne kadar yıkılmaya meyilli (yahut bu durumda, “çürümeye”, “koflaşmaya”, “içinin oyulmasına”) olduğunu gösterdiğini. kitaptaki kahramanların olayı kendi açılarından ele almaları ise kitabın ayrı bir katmanıydı. işte tek bir neşter darbesiyle de yetinmemiş yazar, en ince ayrıntısına kadar bireyi, toplumu, toplumun yapı taşını teşrih etmeden bırakmamış konuyu. kaçtığım kadar varmış.



———-


konuyla ilgisiz kişisel not: bu sayede, ayfer tunç’un okuduğum diğer kitaplarını goodreads’e eklememiş olduğumu fark ettim ama uzun zaman olduğu için sadece eklemekle yetineceğim maalesef, inşallah tekrar okuma imkanım olur.