Take a photo of a barcode or cover
A review by goddessorcat
The Reader by Bernhard Schlink
5.0
Kısa, akıcı ve öz.
Kitap öncelikle bizi Michael'ın hayatının farklı kısımlarına götürüyor sırayla, hepsi de Hanna'yla bezeli, kendisinden 21 yaş büyük kız arkadaşına. Kendisini lisedeyken kurtardığı zaman başlayan ilişkileri Hanna'nın bir anda ortadan kaybolmasıyla sona eriyor ancak buna rağmen Michael Hanna'yı aklından çıkaramıyor. İkinci kısımda ise Hanna'yı sanık kürsüsünde buluveriyoruz, toplama kamplarında çalıştığı için yargılanırken; yıllar geçmiş, daha da yaşlanmasına rağmen gizemli tavrından ödün vermiyor Hanna Schmitz. Sakladığı çok önemli bir şey var ve bunu öğrenmemizi hiçbir şekilde istemiyor.
Genç bir erkeğin duygusal serüveninden öte insanları kendilerine bazı soruları sormaya itiyor yazar; İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanmış, kimsenin hatırlamak istemediği olaylar ve onların toplumdaki yankıları hakkında, insanların yakalarından sirkelemek istedikleri bazı nişanlar hakkında.
Okuduğum süreler genel olarak bütün gün ödevlerle uğraşmaktan beynime kara sular inmiş vakitlerde olsa da anlamamı engelleyebilecek zor bir yazımı yoktu, anlatılanı herkesin alabilmesi için ideal bir yazım dili ile ele alınmıştı konu ve okuduğum çoğu Alman yazarda göremediğim bu öncelik beni bir tık duygulandırmadı diyemem. Kesinlikle okunmasını öneririm.
Kitap öncelikle bizi Michael'ın hayatının farklı kısımlarına götürüyor sırayla, hepsi de Hanna'yla bezeli, kendisinden 21 yaş büyük kız arkadaşına. Kendisini lisedeyken kurtardığı zaman başlayan ilişkileri Hanna'nın bir anda ortadan kaybolmasıyla sona eriyor ancak buna rağmen Michael Hanna'yı aklından çıkaramıyor. İkinci kısımda ise Hanna'yı sanık kürsüsünde buluveriyoruz, toplama kamplarında çalıştığı için yargılanırken; yıllar geçmiş, daha da yaşlanmasına rağmen gizemli tavrından ödün vermiyor Hanna Schmitz. Sakladığı çok önemli bir şey var ve bunu öğrenmemizi hiçbir şekilde istemiyor.
Genç bir erkeğin duygusal serüveninden öte insanları kendilerine bazı soruları sormaya itiyor yazar; İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanmış, kimsenin hatırlamak istemediği olaylar ve onların toplumdaki yankıları hakkında, insanların yakalarından sirkelemek istedikleri bazı nişanlar hakkında.
Okuduğum süreler genel olarak bütün gün ödevlerle uğraşmaktan beynime kara sular inmiş vakitlerde olsa da anlamamı engelleyebilecek zor bir yazımı yoktu, anlatılanı herkesin alabilmesi için ideal bir yazım dili ile ele alınmıştı konu ve okuduğum çoğu Alman yazarda göremediğim bu öncelik beni bir tık duygulandırmadı diyemem. Kesinlikle okunmasını öneririm.