A review by versmonesprit
Kasirganin Gözü by Necati Tosuner

fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? N/A
  • Loveable characters? N/A
  • Diverse cast of characters? N/A
  • Flaws of characters a main focus? N/A

3.0

“Kış kış diye kışı kovalayan Türkçe,” cümlesiyle yıllardır aklıma kazınmış, adı hatırımdan akıp gittikten sonra bile bu alıntısıyla onu bulma sevdasıyla beni dürten bir kitaptı Kasırganın Gözü. Ortaokulda, kütüphanede okudum, ve sahiden de bir cümle dışında hiçbir şeyini ne kadar uğraşsam da hatırlayamadım o zamandan beri.

Derken birkaç ay önce, nasıl oldu bilmiyorum, yazarın adı mı kitabın adı mı onu da anımsamıyorum, hatalı da olsa bir anda aklıma geldi.  Biraz uğraştan sonra kitabı esas kapağından tanıdım.

Hakkında tek bir cümle dışında hiçbir şey hatırlamadığım için içerik beklentim biraz havadaydı, ancak anlatı beklentim karşılaştığımdakinden daha yüksekti.

Kasırganın Gözü, kategorizasyonu pek mümkün olmayan kitaplardan biri, zira ne olduğunu dahi anlamak da anlatmak da zor. Ne kadarı gerçek, ne kadarı kurgu bilinmeyen bir anlatı aslında. Akıp gidiyor. Ne olduğunu, nereye vardığınızı, nerelerden geçtiğinizi anlayamadan akıp gidiyor. Esasında bu yönüyle tam da benim sevdiğim kitaplardan: neredeyse tamamen dil üzerine kurulu.

Bununla birlikte içeriği de kısıtlı bir kitap değil, ve maalesef içeriğini çoğunlukla sıkıcı bulduğum için okuma deneyimimi biraz zedeledi bu durum. Bir de belirttiğim gibi, beklentilerimi belirleyen şey, aklımda kalan tek bir cümleydi; dili kullanışı, belli yerlerde böyle büyülü olsa da çoğunlukla yeterince inovatif veya dokunaklı gelmedi bana.

Kasvetli bir akşamüstüne uyacağını düşündüğüm bir kitap. Ben güneşli bir günde okudum, hatam buydu belki de.