celila 's review for:

4.0

Bilmezdim kitapların; rafta, masa üstünde, çantanızda ya da cebinizde; durdukları yerde sızladıklarını.. Meğer okumadığınız kitaplar kendi kendilerine sızlarlarmış. Meğer dokunmadığınız kitaplar o ana dek sızım sızım sızlarmış... Burada Joan Didion'un çok kısa sürelerde yaşadığı büyük acılarını; önce eşinin ani vefatı, ardından kızının yoğun bakıma düşüşü ve sonrasında yaşanan tüm o sancılı günlerin bir özetini görüyoruz. Kızının yaşadıkları -2005'te geçiyor olaylar- ile kendi Anne'min yaşadıkları çok benzer şeylerdi. Bu bakımdan kitap beni çok rahatsız etti. O satırları okurken Joan Didion'un benimle hemen aynı şeyleri yaşadığını gördüm. Kitabın tüm dünyada bu kadar sevilmesinin bir nedeni de sanırım budur. Herkesin benzer acısına dokunmak!

Ayrıca Türkçe çevirisinin neden şimdiye kadar yapılmadığını bilmiyorum. Piyasada, her nedense, Joan Didion'un belki bir on yıl sonra, bu sefer kızını anlattığı kitabın çevirisi var. Bence o bir tür devam sayılır ve eşini ve kısmen kızını anlattığı bu kitap daha önce basılmalıydı.

Sonuç olarak, feminist yazarları okumaya çalışırken, bir non-fiction olarak çok fazla güzel olan bu kitap nasibimize düştü. Vesile olan tüm fenimist yazarlara bur'dan selam eder, küçüklerin gözlerinden öperim...