Take a photo of a barcode or cover
merixien 's review for:
Sürgün Gezegeni
by Ursula K. Le Guin
“..uzaylı kanı ve uzaylı aklı taşıyan bu yabancı kız, Agat’ın ne gücünü, ne vicdanını, ne birikimini, ne de sürgününün paylaşıyordu. Ortak hiçbir yanları yoktu; ama buna rağmen kendisiyle tanışmış, aralarındaki büyük uçuruma karşın ona destek olmuştu. Tanışmalarını, birliktelik kurmalarını sağlayan, onları özgürleştiren şey, aralarındaki o fark, o yabancılıktı sanki.”
Okumaya başladıktan sonra “gelen bir kış”, kışın getirdiği istilacılar, yabanıllar ve yıllar süren mevsimleriyle G.R.R. Martin için nasıl bir ilham kaynağı olduğunu farkediyorsunuz. Uzak bir gezegene 600 yıl önce sürgüne düşen yaban soylular ile izcanlıların birbirlerine çok yakın bir mesafede ama tamamen kapalı bir şekilde yaşayıp, gelmekte olan tehlikeye karşı kolektif bir topluma dönüşme çabasını anlatıyor. Le Guin diğer kitaplarında olduğu gibi, farklı kültürler ve türler arasındaki ötekileştirmeyi fantastik bir dünya aracılığıyla eleştiriyor. Ancak yazıldığı dönem Ursula K. Le Guin’in feminizm ile tanışmadan öncesine tekabül ettiği için toplumsal cinsiyet rollerine dair klasik duruşunun aksine toplumun genel kuralları çerçevesinde kurgulanıyor. Yıllar sonra yazdığı önsözü ile de bu dönemine dair bir özeleştiri sunuyor. O yüzden önsözünü atlamadan okumanız kitabın tamamlanmasını sağlayacaktır. Hainli serisinin birinci kitabı olan Racannon’un Dünyası’na göre aksiyonu çok daha yüksek olan ancak yazarın klasiklerinden biraz uzak bir kitap.
3,5 ⭐️
Okumaya başladıktan sonra “gelen bir kış”, kışın getirdiği istilacılar, yabanıllar ve yıllar süren mevsimleriyle G.R.R. Martin için nasıl bir ilham kaynağı olduğunu farkediyorsunuz. Uzak bir gezegene 600 yıl önce sürgüne düşen yaban soylular ile izcanlıların birbirlerine çok yakın bir mesafede ama tamamen kapalı bir şekilde yaşayıp, gelmekte olan tehlikeye karşı kolektif bir topluma dönüşme çabasını anlatıyor. Le Guin diğer kitaplarında olduğu gibi, farklı kültürler ve türler arasındaki ötekileştirmeyi fantastik bir dünya aracılığıyla eleştiriyor. Ancak yazıldığı dönem Ursula K. Le Guin’in feminizm ile tanışmadan öncesine tekabül ettiği için toplumsal cinsiyet rollerine dair klasik duruşunun aksine toplumun genel kuralları çerçevesinde kurgulanıyor. Yıllar sonra yazdığı önsözü ile de bu dönemine dair bir özeleştiri sunuyor. O yüzden önsözünü atlamadan okumanız kitabın tamamlanmasını sağlayacaktır. Hainli serisinin birinci kitabı olan Racannon’un Dünyası’na göre aksiyonu çok daha yüksek olan ancak yazarın klasiklerinden biraz uzak bir kitap.
3,5 ⭐️