A review by eliathereader
Hazlar ve Günler by Marcel Proust

2.0

Ö.üme bu kadar yaklaşmış olan Baldassare'ın hala hayattan başka şey düşünmediğini artık kesin olarak anlamıştı.
.
Önceden çok severdim ağır betimlemeli, duygu patlamalı, ağdalı yazılmış kitapları. Proust da zaten bunun üstatları arasında yerini korur. Hazlar ve Günler’i okumayı bekletiyordum çünkü ne zaman yazarı özlersem o zaman bu kitabı okurum demiştim. Demek ki o zaman gelmiş. Ufak öykülerinden, anlatılarından çok az da şiirden oluşan bir kitap. Arkasında Kayıp Zamanın İzinde’nin habercisi olduğu söylenmiş ki bu ifadeye katılıyorum kesinlikle yazarın gelişimi satırlarda görülüyor. Sylvanie Vikontu Baldassare Silvande’nin Ö.ümü ve Violante ya da Sosyete Hayatı benim kitapta en çok hoşuma giden 2 bölüm oldu. İlki yaşamın sonunu kabullenmeydi, ikincisi ise arzulardan, alışkanlıklardan kopamamak hakkındaydı. Ancak şunu fark ettim ki kitap ne kadar sade yazıldıysa ben okur olarak o kitaptan o denli keyif alıyorum. Bir dakika gördüğü kişiye körü körüne aşık olma, hüzünden yataklara yatma ve sosyetenin bayık yaşantısını okumak beni cidden bunaltıyor. Proust’un yazdıkları sanat eseri niteliğinde ama karakterleri, anlattıkları gerçeklikten kopuk geliyor. Okuduğumuz her kitapla okurluğumuz değişiyor aslında. Bu kitap da bana bunu gösterdi.