Scan barcode
mimirtells's reviews
1823 reviews
Socially Awkward Maceracı by Pınar Gökoğlu
5.0
<b>Puanım 5/5 (%87/100)</b>
Çok tatlı bir kitap olmuş. Maceracı'yı zaten çok uzun süredir Twitter'dan takip ediyordum. Sonunda kitap olarak hepsinin tek yerde olması da güzel olmuş. Çizimler çok tatlı, maceracı zaten en tatlısı. Bana Skyrim karakterlerimi hatırlatan maceralar görüyoruz. Ayrıca çizim ve mizahtan dolayı da Nathan Pyle'ın Strange Planet'ını hatırlatıyor (zaten Pınar'ın da bildiğine eminim). Çocuk, genç ve yetişkin herkesin eğlenebileceği bir kitap olmuş. Son 2 sayfası da stickerlardan oluşuyor (ben kıyamadım henüz onları çıkarmaya ama olsun). Benim tek "negatif" diyebileceğim şey baskı ile alakalı. Keşke kuşe kağıda basılmış olsaydı kitap, çok daha iyi olurdu bence. Pınar'a ve Maceracı'ya yolunuz açık olsun diyorum.
Çok tatlı bir kitap olmuş. Maceracı'yı zaten çok uzun süredir Twitter'dan takip ediyordum. Sonunda kitap olarak hepsinin tek yerde olması da güzel olmuş. Çizimler çok tatlı, maceracı zaten en tatlısı. Bana Skyrim karakterlerimi hatırlatan maceralar görüyoruz. Ayrıca çizim ve mizahtan dolayı da Nathan Pyle'ın Strange Planet'ını hatırlatıyor (zaten Pınar'ın da bildiğine eminim). Çocuk, genç ve yetişkin herkesin eğlenebileceği bir kitap olmuş. Son 2 sayfası da stickerlardan oluşuyor (ben kıyamadım henüz onları çıkarmaya ama olsun). Benim tek "negatif" diyebileceğim şey baskı ile alakalı. Keşke kuşe kağıda basılmış olsaydı kitap, çok daha iyi olurdu bence. Pınar'a ve Maceracı'ya yolunuz açık olsun diyorum.
Otranto Satosu by Horace Walpole
3.0
Puanım 3/5 (%58/100)
Yani genel olarak beğendim diyebilirim ama bundan bilmem kaç sene önce okuduğumda sanki çok daha beğenmiştim. Tekrardan okuyunca o etkiyi yaratmadı ve gözüme çok batan şeyler oldu. Walpole tarihte oldukça güçlü ve önemli bir insan ve özellikle Otranto Şatosu ile gotik edebiyatın önde gelen isimlerinden. Fakat kitabın gerçekten 18. yüzyılda yazıldığı hissediliyor ve o zamanlarda yazılan başka kitaplara göre de bir tık zayıf kalıyor. Zaten karışık konunun daha da karışık işlenmesi, problemli karakterler ve dili derken ortada meehh dedirtecek bir kitap kalıyor. Berbat değil kesinlikle (gördüğüm birçok yorum bu yönde) ama çok da abartmamak lazım.
Yani genel olarak beğendim diyebilirim ama bundan bilmem kaç sene önce okuduğumda sanki çok daha beğenmiştim. Tekrardan okuyunca o etkiyi yaratmadı ve gözüme çok batan şeyler oldu. Walpole tarihte oldukça güçlü ve önemli bir insan ve özellikle Otranto Şatosu ile gotik edebiyatın önde gelen isimlerinden. Fakat kitabın gerçekten 18. yüzyılda yazıldığı hissediliyor ve o zamanlarda yazılan başka kitaplara göre de bir tık zayıf kalıyor. Zaten karışık konunun daha da karışık işlenmesi, problemli karakterler ve dili derken ortada meehh dedirtecek bir kitap kalıyor. Berbat değil kesinlikle (gördüğüm birçok yorum bu yönde) ama çok da abartmamak lazım.
Kızıl İblisin Dönüşü 1. Cilt by Azi
4.0
Puanım 4/5 (%76/100)
Genel olarak beğendim. Manhwa (Kore bazlı manga) okumayı seviyorum özellikle bunun gibi daha çok webcomic gibi türde olduğu için. Türkçe'ye çevrilmesi güzel olmuş bence. Benim daha önce 1-2 yerde adını gördüğüm bir seriydi. Bu ciltte 15 bölüm var ve o yüzden oldukça uzun diyebilirim. Seriye güzel bir giriş kitabı olmuş bence. Kızıl İblis kimdir onu öğrenerek başlıyoruz. Kitap ölüp tekrardan Kang Jinho olarak doğan bir genci anlatıyor. İlginç olan şey ise Jinho Kızıl İblis olmadan önce de Kang Jinho olarak yaşamış ama o hayat çok acıyla dolduğu için şu anki hayatını daha mutlu yaşamak istiyor. Benim Jinho'nun sevdiğim bir yanı da gerektiğinde "kötülük" yapması oldu. %100 iyi bir karakter olup da çok kötü insanlara bile asla zarar vermeyen birisi değil (e zaten kızıl iblis isminden de anlamışsınızdır). Devamı henüz çevrilmedi diye biliyorum ama mutlaka devam edeceğim bir seri oldu.
Genel olarak beğendim. Manhwa (Kore bazlı manga) okumayı seviyorum özellikle bunun gibi daha çok webcomic gibi türde olduğu için. Türkçe'ye çevrilmesi güzel olmuş bence. Benim daha önce 1-2 yerde adını gördüğüm bir seriydi. Bu ciltte 15 bölüm var ve o yüzden oldukça uzun diyebilirim. Seriye güzel bir giriş kitabı olmuş bence. Kızıl İblis kimdir onu öğrenerek başlıyoruz. Kitap ölüp tekrardan Kang Jinho olarak doğan bir genci anlatıyor. İlginç olan şey ise Jinho Kızıl İblis olmadan önce de Kang Jinho olarak yaşamış ama o hayat çok acıyla dolduğu için şu anki hayatını daha mutlu yaşamak istiyor. Benim Jinho'nun sevdiğim bir yanı da gerektiğinde "kötülük" yapması oldu. %100 iyi bir karakter olup da çok kötü insanlara bile asla zarar vermeyen birisi değil (e zaten kızıl iblis isminden de anlamışsınızdır). Devamı henüz çevrilmedi diye biliyorum ama mutlaka devam edeceğim bir seri oldu.
Seraph Of The End-Kıyamet Meleği 3 by Takaya Kagami
4.0
Puanım 4/5 (%75/100)
Genel olarak hoşuma gitti. Başları biraz sıkıcı gibiydi ama olaylar ilginçleşmeye başladı. Yu'nun sonunda resmi olarak bölüğüne katılmasını görüyoruz. Bölükle birlikte Mitsuba adlı yeni bir karakter ile de tanışıyoruz. Yu ve ekibini sonunda aksiyon içinde görmek güzeldi. Guren'in de dediği gibi Yu'nun beklenenden güçlü olması herkesi şaşırtıyor. Vampir tarafında benim en sevdiğim karakterlerden olan (animeden hatırladığım kadarıyla) Crowley tanıtılıyor. Yine vampir kısmında hikayenin daha derine inmesi güzeldi (özellikle Mika açısından). Mükemmel bir cilt değildi ama tek oturuşta bitirip tatmin olmak mümkün.
Genel olarak hoşuma gitti. Başları biraz sıkıcı gibiydi ama olaylar ilginçleşmeye başladı. Yu'nun sonunda resmi olarak bölüğüne katılmasını görüyoruz. Bölükle birlikte Mitsuba adlı yeni bir karakter ile de tanışıyoruz. Yu ve ekibini sonunda aksiyon içinde görmek güzeldi. Guren'in de dediği gibi Yu'nun beklenenden güçlü olması herkesi şaşırtıyor. Vampir tarafında benim en sevdiğim karakterlerden olan (animeden hatırladığım kadarıyla) Crowley tanıtılıyor. Yine vampir kısmında hikayenin daha derine inmesi güzeldi (özellikle Mika açısından). Mükemmel bir cilt değildi ama tek oturuşta bitirip tatmin olmak mümkün.
Klasik Müzik Kitabi by Katie Derham
5.0
Puanım 5/5 (%90/100)
Ağır bir klasik müzik hayranı olarak baştan sona bayılarak okuduğum bir kitap oldu. Zaten Alfa'nın bu DK serisi hep hoşuma gitmiştir (Mitoloji Kitabı mesela). Klasik müzik sevip çok dinlesem de özellikle bir müzisyen olmadığım için okurken kafam karışır diye düşünüyordum ama birkaç yer hariç anlamakta zorlanmadım diyebilirim. Serideki diğer kitaplar gibi bu kitap da birçok ana bölüme ayrılmış (dönemler olarak). İçerisindeki her şeyden bahsetmek mümkün değil ama klasik müzik tarihinden tutun da önemli müzisyenlerin hayatından eserlerine kadar çok fazla bilgi var. Özellikle kitabı okurken arkadan da kendi playlistimden (isteyene yollarım) klasik müzik çok güzel bir histi. Hatta bazı yerlerde kimin hakkında yazı okuyorsam onun eseri açtım. Gelin size benim favorilerimden bahsedeyim. Tabi ki bu dinlediklerimin hepsi değil ama kitapta o dönemde adı geçen kişiler. Siz de bu kişileri dinleyerek belki klasik müziğe giriş yaparsınız.
1000-1400 (Erken) yılları arasında daha çok ilahiler olduğu için bu dönem çok ilgimi çekmiyor, çekse de ismen çok bilmiyorum. 1400-1600 arası (Rönesans) döneminde Bassano ve Giovanni Gabrieli önerebilirim. Klasik müzik tarihinde en önemli dönemlerden olan ve belki de benim favorim olan Barok dönemde (1600-1750) önereceğim çok kişi var. L'Orfeo operasında leitmotif kullanmasıyla ünlü Monteverdi, Beethoven'ın taptığı usta Handel, Bach ve tabi ki 4 Mevsim'i ile ünlü, benim de en sevdiğim müzisyen olan Vivaldi'yi önerebilirim. 1750-1820 arasını kapsayan Klasik dönemde de herrrkesin bildiği Mozart ve Beethoven var. 1810-1920 Romantik dönemde ise yine önereceğim çok isim var. Paganini, Schubert, Chopin, Verdi, Liszt, Strauss, Brahms ve Wagner kesinlikle dinlenmeli. Kitapta Milliyetçilik olarak geçen 1830-1920 arası dönemde ise Dvorak ve Albeniz benim sevdiğim isimlerden. 1900-1950 Modern dönemden ise Debussy, Stravinsky, Satie ve Shostakovich önerebilirim. Kitabın son bölümü Çağdaş ise günümüz müzisyenlerinden bahsediyor. Kitapta adı geçen Philip Glass (Koyaanisqatsi, Truman Show ve Watchmen ile bilinen) çok severim. Bu bahsettiklerim dışında dediğim gibi çok daha fazla sanatçı dinliyorum ama bunlar benim özellikle sevdiğim kişiler. Hans Zimmer gibi daha modern sanatçıları da severek dinliyorum tabi ki. Klasik müzik severlerin kaçırmaması gereken bir kitap, ben çok anlamam yeni bir şeyler öğreneyim diyenler de için de oldukça yararlı bir kitap olmuş bence.
Ağır bir klasik müzik hayranı olarak baştan sona bayılarak okuduğum bir kitap oldu. Zaten Alfa'nın bu DK serisi hep hoşuma gitmiştir (Mitoloji Kitabı mesela). Klasik müzik sevip çok dinlesem de özellikle bir müzisyen olmadığım için okurken kafam karışır diye düşünüyordum ama birkaç yer hariç anlamakta zorlanmadım diyebilirim. Serideki diğer kitaplar gibi bu kitap da birçok ana bölüme ayrılmış (dönemler olarak). İçerisindeki her şeyden bahsetmek mümkün değil ama klasik müzik tarihinden tutun da önemli müzisyenlerin hayatından eserlerine kadar çok fazla bilgi var. Özellikle kitabı okurken arkadan da kendi playlistimden (isteyene yollarım) klasik müzik çok güzel bir histi. Hatta bazı yerlerde kimin hakkında yazı okuyorsam onun eseri açtım. Gelin size benim favorilerimden bahsedeyim. Tabi ki bu dinlediklerimin hepsi değil ama kitapta o dönemde adı geçen kişiler. Siz de bu kişileri dinleyerek belki klasik müziğe giriş yaparsınız.
1000-1400 (Erken) yılları arasında daha çok ilahiler olduğu için bu dönem çok ilgimi çekmiyor, çekse de ismen çok bilmiyorum. 1400-1600 arası (Rönesans) döneminde Bassano ve Giovanni Gabrieli önerebilirim. Klasik müzik tarihinde en önemli dönemlerden olan ve belki de benim favorim olan Barok dönemde (1600-1750) önereceğim çok kişi var. L'Orfeo operasında leitmotif kullanmasıyla ünlü Monteverdi, Beethoven'ın taptığı usta Handel, Bach ve tabi ki 4 Mevsim'i ile ünlü, benim de en sevdiğim müzisyen olan Vivaldi'yi önerebilirim. 1750-1820 arasını kapsayan Klasik dönemde de herrrkesin bildiği Mozart ve Beethoven var. 1810-1920 Romantik dönemde ise yine önereceğim çok isim var. Paganini, Schubert, Chopin, Verdi, Liszt, Strauss, Brahms ve Wagner kesinlikle dinlenmeli. Kitapta Milliyetçilik olarak geçen 1830-1920 arası dönemde ise Dvorak ve Albeniz benim sevdiğim isimlerden. 1900-1950 Modern dönemden ise Debussy, Stravinsky, Satie ve Shostakovich önerebilirim. Kitabın son bölümü Çağdaş ise günümüz müzisyenlerinden bahsediyor. Kitapta adı geçen Philip Glass (Koyaanisqatsi, Truman Show ve Watchmen ile bilinen) çok severim. Bu bahsettiklerim dışında dediğim gibi çok daha fazla sanatçı dinliyorum ama bunlar benim özellikle sevdiğim kişiler. Hans Zimmer gibi daha modern sanatçıları da severek dinliyorum tabi ki. Klasik müzik severlerin kaçırmaması gereken bir kitap, ben çok anlamam yeni bir şeyler öğreneyim diyenler de için de oldukça yararlı bir kitap olmuş bence.
Seraph Of The End-Kıyamet Meleği 2 by Takaya Kagami
4.0
Puanım 4/5 (%72/100)
Genel olarak beğendim ama mükemmel değildi. Bir önceki cildin sonunda Mika'nın vampir olduğu açıklanmıştı. Yu da o sırada vampir avcısı olarak eğitim görmeye başlıyor. O yüzden okuyucunun kafasında "bunlar tekrar karşılaştığında acaba ne olacak?" gibi bir soru yaratılıyor. Yu'nun yanında tanıtılan Şiho ve Yoiçi de ilginç karakterler gibi duruyor. Benim favorim olan Guren'i görmek güzeldi. Mika ve vampir tarafına çok değinilmemiş ama yine önemli birkaç şey öğreniyoruz. Genel olarak iyi gidiyor gibi, bundan birkaç cilt sonra daha açılacaktır seri diye düşünüyorum.
Genel olarak beğendim ama mükemmel değildi. Bir önceki cildin sonunda Mika'nın vampir olduğu açıklanmıştı. Yu da o sırada vampir avcısı olarak eğitim görmeye başlıyor. O yüzden okuyucunun kafasında "bunlar tekrar karşılaştığında acaba ne olacak?" gibi bir soru yaratılıyor. Yu'nun yanında tanıtılan Şiho ve Yoiçi de ilginç karakterler gibi duruyor. Benim favorim olan Guren'i görmek güzeldi. Mika ve vampir tarafına çok değinilmemiş ama yine önemli birkaç şey öğreniyoruz. Genel olarak iyi gidiyor gibi, bundan birkaç cilt sonra daha açılacaktır seri diye düşünüyorum.
Galata Ejderhası by Bilge Ozan Kiran
4.0
Puanım 4/5 (%75/100)
Öncelikle kitabı bana imzalı şekilde yollayan sevgili yazar arkadaşıma teşekkür ederim. Kitap elimde değilken bile kapağı çok ilgimi çekmişti. O yüzden de elimdekilerden önce bununla başlamak istedim. E biliyorsunuz ejderhalar varsa ben de oradayım. Kitabın bir çocuk kitabı (belki de genç yetişkin) olarak yazıldığını belirtmek isterim. Yaşım gereği (doğal olarak) çocuk veya genç yetişkin kitapları ilgimi çekmiyor ama bazıları (bunun gibi) gerçekten ilgi çekici olabiliyor. Daha kapağı ve konusundan bana Tolkien'in öykülerini hatırlatmıştı (özellikle de Roverandom). Zaten kitabın ilk sayfalarında Tolkien'den alıntı yapıldığını da gördüm. Kitap Ela ve kedisinin Galata'yı ele geçirmiş buz ejderhasına karşı mücadelesini anlatıyor diyebilirim. Tabi ki içerisinde bol bol fantastik elementler var. Okuması kolay ve güzeldi. İçerisinde birçok tatlı çizimler de var (bildiğim kadarıyla yazar tarafından çizilmiş). Yazarın diğer kitaplarına da bakacağım, kesinlikle tatlı ve keyifli bir öyküydü.
Öncelikle kitabı bana imzalı şekilde yollayan sevgili yazar arkadaşıma teşekkür ederim. Kitap elimde değilken bile kapağı çok ilgimi çekmişti. O yüzden de elimdekilerden önce bununla başlamak istedim. E biliyorsunuz ejderhalar varsa ben de oradayım. Kitabın bir çocuk kitabı (belki de genç yetişkin) olarak yazıldığını belirtmek isterim. Yaşım gereği (doğal olarak) çocuk veya genç yetişkin kitapları ilgimi çekmiyor ama bazıları (bunun gibi) gerçekten ilgi çekici olabiliyor. Daha kapağı ve konusundan bana Tolkien'in öykülerini hatırlatmıştı (özellikle de Roverandom). Zaten kitabın ilk sayfalarında Tolkien'den alıntı yapıldığını da gördüm. Kitap Ela ve kedisinin Galata'yı ele geçirmiş buz ejderhasına karşı mücadelesini anlatıyor diyebilirim. Tabi ki içerisinde bol bol fantastik elementler var. Okuması kolay ve güzeldi. İçerisinde birçok tatlı çizimler de var (bildiğim kadarıyla yazar tarafından çizilmiş). Yazarın diğer kitaplarına da bakacağım, kesinlikle tatlı ve keyifli bir öyküydü.