urlordlorin's reviews
183 reviews

Siddhartha by Hermann Hesse

Go to review page

reflective medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

1.5

Öncelikle, "yoğun" temalar işlemesine rağmen kitap akıyor. Biraz yavaş akıyor ama tökezlemiyor. Yormuyor. Ama hiçbir zaman bu temada bir kitaptan etkilenecek kadar spiritüel olmadım.
Şimdi asıl problemim, Siddhartha karakterinin kendisi. En baştan itibaren, hayatını yaşayan insanları, hayattan keyif almayı ayıplayan bir tavır takınıyor.
Fakirlik ve yokluğu güzelliyor ama bulduğu ilk fırsatta paranın tutsağı oluyor. Bu kısım beni o kadar sinir ediyor ki. Zenginlikten gelen bir insan, neden yokluğu över? İnsanların berbat ve zor, açlık ve sefalet içinde geçen hayatının sana çekici gelen ve övülmeye değer görülen tarafı ne? Sanki hayattan zevk almak kötü bir şeymiş gibi davranıyor 168 sayfa boyunca. Bir kadınla yıllar geçiriyor, onu övüyor, birlikte oluyor ve belki de seviyor ama hâlâ "yosma" diye küçümsemeye devam ediyor.
Kendi küçük dünyasında kendini aydınlanmış biri zannediyor, bu tavrıyla bence tam tersi etki yaratıyor. 
Şimdi başka bir konuya, kitaptaki kadın karakterlere geliyorum.
En baştaki ufak "anne" bahsinden sonra kitapta 2 kadın görüyoruz yalnızca. Kamala ve Siddhartha'nın Kamala ile karşılaşmadan önce görüp reddettiği kadın. İkincisinin zaten bir önemi yok. "Asıl" kadına ulaşmak için bir yol ve işaret yalnızca onu reddedişi. Kamala ise başta okuyucuya önemli gibi hissettirilen, sonra en basit şekilde kullanılıp atılan bir kadın. Bence bu kitaptaki en bilge ve ilgi çekici kişi ama sadece ana karakter üzerinden vicdan mastürbasyonu ve acıma pornosu yazılması için bir köprü olarak harcanmış. Karakterin yalvar yakar birlikte olmaya ikna ettiği kadın, sonradan yosma oluyor, yalnızca bir çocuk taşıyıcısı konumuna düşüyor, hiç sevilmediği oraya çıkıyor ve hayat tarzı küçümseniyor. Yazık.
 
Bunların dışında, kitaptaki olayların tümü bence biraz kopuk ve yalnızca bir fikri karşıya geçirmek için birbirine yapıştırılmış parçalar gibi...
Vasudeva ile tanışma ve ona geri dönüş hariç. Bu kısım, bence çok güzelce düşünülmüştü. İlk Siddhartha'yı ırmağın karşısına geçirdiğinde alacağından bahsettiği karşılığın yalnızca maddî olmayışı, tek taraflı değil, iki taraflı fayda sağlaması çok hoştu. Fakat Vasudeva sanki yine fakirlik güzellemesi için yaratılmış bir karakter gibiydi. Hiçbir şeyi yok, hiçbir şey bilmiyor, yalnızca bu ırmak ve kayık, ama bak ne kadar da bilge!

Tamamen alakasız, çeviride "çoğunlukla" yerine her seferinde "çokluk" kelimesini kullanmak kimin fikriydi? Çok kötü fikir.

Expand filter menu Content Warnings
Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi by Emin Çölaşan

Go to review page

informative medium-paced

4.0

Olayları tek taraflı dinliyoruz, o yüzden kör şekilde ne kadar inanmalıyız bilmiyorum ama ülkenin son 20 küsür yıllık politik iklimi ve ortak mağduriyetler beni inanmaya sevk etti, muhtemelen siyasî görüşlerimizin zıt olacağı bir insan fakat onurlu mücadelesine çok saygı duydum. Birazcık tekdüze ve istediğim dramayı bulamadım... Ayrıca beni aşan bir nesil, çoğu ismi tanıyamadım. 
Cimri by Molière

Go to review page

funny lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

4.25

Çok da diyebilecek bir şeyim yok. Sıradandı bence. Sadece oyunun sonunda olayların bağlanış şeklini çok anlamsız buldum.
Herkesin birbiriyle, ve oyun sonuna kadar neredeyse hiçbir önemi olmayan Anselme ile akraba çıkması, Yeşilçam bir konsept.
Neyse, patronlara boyun eğmeyen bir Jacques, bir de Sera Kadıgil ile Erkan Baş kaldı zaten...
Tiamat by İhsan Oktay Anar

Go to review page

tense slow-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? No

2.5

Konu orijinal ve ilgi çekici. Aşırı ağır bir yazım diliyle engellenmiş. Teknik denizcilik terimleriyle dolu ve biraz daha klasik bir Türkçeyle yazılmış. Okunuşu fazlasıyla yavaşlattı benim için. 
Belki nispeten kısa bir kitap olduğu için ana olaylar hızlı ve iç içe geçmiş şekilde ilerledi, yan olaylar ise bana teferruat gibi geldi. 
Bu yazım dili problemi, Türk edebiyatında kaç yazarı harcadı... ORHANPAMUKSANADIYORUM. Neyse, Puslu Kıtalar Atlası'nı da merak ettiğim için yazara bir şans daha veririm diye tahmin ediyorum. 

Expand filter menu Content Warnings
Yolun Sonundaki Okyanus by Neil Gaiman

Go to review page

mysterious reflective medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? Yes
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

4.0

Bu kitaba, ChatGPT'den istediğim öneri vasıtasıyla ulaşmıştım. Öneri isterken, "eerie" üstünde durduğum bir kavram olmuştu. Bu kitaba ilk başladığımda, bu eerie elementleri göremedim. Bir çocuğun hayatını okuyorum işte, diye düşündüm. Daha sonra beklentimi bu yönde fazlasıyla karşıladı. Bence bu "eerie" kelimesi bu kitabı tam anlamıyla karşılıyor. Korku değil, fantastik değil, gerilim değil, tam olarak büyülü gerçeklik de değil. 

Kitabın çevirisini pek başarılı bulmadım. Kitabın akıcılığından çalmış bence yanlış kelime seçimleri ve cümle yapıları. 

Belki biraz daha uzun olsun isterdim. Hempstock'lar bence cozy karakterlerdi, onları daha fazla görmeyi umdum.
Lettie'nin dönmesini görmeyi umdum belki de.
Yine de gördüğüm kadarı bile yetti.

Kitabın gidişatında bana kalırsa bir kopukluk vardı.
İntihar olaylarından sonra, çocuğun Lettie'yle tanışması, aileye güvenmesi ya da Lettie'yle maceralara çıkması havada kalmış konseptler gibi geldi bana. Yani, neden? Onları birbirine bağlayan, bu sempatiyi yaratan şey neydi?


Genel olarak, farklı bir şeyler okumak için harikaydı bence. Yormadı ve sıkmadı. Filmi varsa, ya da yapılırsa izlenir bu arada.
Akhilleus'un Şarkısı by Madeline Miller

Go to review page

adventurous emotional sad fast-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? It's complicated
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

4.5

Achilles'i neden Aşil diye değil de Akhilleus diye çevirdiniz? Neyse. Beklediğimden çok daha iyiydi. Uzun zamandır okuduğum en akıcı kitaplardan. 

Patroklos'a ve onun biraz sakar kişiliğine bayıldım. O kadar "insan" bir karakterdi ki. Akhilleus da aslında bazı yönleriyle fazlasıyla gerçekçi bir karakterdi bence, gücü eline alınca kibrine yenilmesi açısından. 

Thetis, ikinci "en iyisi ölecek" kehanetini getirdiğinde Patroklos'un öleceğini tahmin etmiştim. Bu kısmın tahmin edilebilir olması can sıkıcıydı benim için. Yani Patroklos karakteri bir anda cesaretlenmeye, öne çıkmaya, "işe yaramaya" başlamıştı. Ben, önce Akhilleus'un ölümünü Patroklos'un ağzından duymak isterdim sanırım. Trajedi elementine daha çok katkıda bulunurdu bence, Patroklos daha duygusal, şiirsel bir karakter. Yine de "küllerimizi birbirine karıştırın ve bizi birlikte gömün" kısmından sonra biraz gözlerim dolmuş olabilir.
 

Ayrıca savaş sahnelerini daha canlı bir şekilde okumak isterdim. Geçiştirilmiş geldi bana. Overall favori karakterim Briseis bu arada. Keşke daha çok yer verilseydi. Yalnızca onu anlatan bir kitaba bile çok okay'im.

Expand filter menu Content Warnings
Aynı Çatı Altında by Ali Hazelwood

Go to review page

lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

2.5

Düşündüğüm kadar kötü değil, düşündüğüm kadar iyi değil. Romantik kitapları çok okumuyorum, ama Ali Hazelwood fazlasıyla abartıldığı için ekstra bir güzellik beklemiştim bu kitaptan. Yok. Klasik bir romans. Ana karakterin özgüvensizliği biraz utanç verici sahneler yaratmış. Yine de beklediğim kadar cringe değil. Smut sahneler de sanki yalnızca Liam'ınkinin ne kadar büyük olduğunu anlatmak için yazılmış gibiydi. 
Tuhaf Kütüphane by Kat Menschik, Haruki Murakami, Ali Volkan Erdemir

Go to review page

dark mysterious fast-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? No

3.75

Bayağı straight forward. Çok hızlı ilerliyor ve kayda değer hiçbir şey olmuyor. Hiçbir konuda detay verilmiyor. Daha uzun olsaydı keşke. Korkunç değil, rahatsız edici bile değil. Fazla yüzeysel. 

Expand filter menu Content Warnings
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz by Aziz Nesin

Go to review page

emotional funny lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? Yes
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

4.5

Yaşar, çok klasik bir Anadolulu karakter. O yüzden insufferable bir saflığı var bazı yerlerde. Bunun dışında, güzel bir eleştiri fakat bazı yerlerin üzerinde fazla tekrarlı durulmuş bence.
Çekiç ve Gül - Behzat Ç. Bir AnKara Polisiyesi by Emrah Serbes, Emrah Serbes

Go to review page

funny mysterious reflective tense fast-paced

4.75

Klasik. Sadece, dizisindeki oyuncular çok "Ankaralı" oynadığı için mi bilmiyorum, diyaloglar bazı yerlerde biraz zorlama geldi.

Expand filter menu Content Warnings