Take a photo of a barcode or cover
"Maybe we'd all be much more effective communicators if we all shut up more.”
Where do I even start with this book? At the place where it ripped out my heart and stomped on it? Or where it mended everything I've ever felt?
Either way, there's no wrong answer.
I was sceptical at first because the pitch for this book seems a bit wack: a boy with a criminal babysitter finds himself in the middle of the drug importing underworld in Australia. However, this blew away all my expectations and I can safely say that I will never ever ever ever read a book like this ever again.
I swear you have to drop everything and read this right now because it is sooooooo good.
dark
emotional
hopeful
reflective
sad
medium-paced
Plot or Character Driven:
A mix
Strong character development:
Yes
Loveable characters:
Yes
Diverse cast of characters:
Yes
Flaws of characters a main focus:
Yes
challenging
emotional
funny
reflective
medium-paced
Plot or Character Driven:
Character
Strong character development:
Yes
Loveable characters:
Complicated
dark
emotional
reflective
Incredible novel. This took me some time to get into, but it was so worth it. I dipped in and out for most of a week, while the story built slowly but surely for the first half of the book. Then, suddenly, I realized I was invested in these characters and didn’t want to stop listening. The second half of the book makes the slow rumination on a childhood in Brisbane at the beginning worthwhile. I was sad when it was over.
The writing style is a perfect match for the story and for Eli’s expansive imagination. I think it may have been hard to get into the rhythm if I’d been reading, but listening to it was perfect. The narrator, Stig Wemyss was fabulous.
The writing style is a perfect match for the story and for Eli’s expansive imagination. I think it may have been hard to get into the rhythm if I’d been reading, but listening to it was perfect. The narrator, Stig Wemyss was fabulous.
An unpopular opinion but I couldn’t get into this book. Eli is a really likeable protagonist and the themes of family and drugs and growing up are classic and re-presented through the lens of Queensland suburbia, which is rare. But I just didn’t connect with the style or content. It reminded me a bit of “Bridge of Clay”, with a narrative about family under the chaotic back-and-forth style, but a bit better than that! There’s possibly also something in there about being tired of masculinity dominating Australian narratives, since there was such an “Australiana” vibe, or maybe I’m just lazy this week and seeking something more accessible!
Twelve year old Eli Bell has had a rough life, his mother is a drug addict and in jail, his father can’t be found and his stepfather is a drug dealer and he has a mute brother. Eli’s home life isn’t great to say the least, but he is doing the best he can to grow into a respectable young man, but it seems the odds are against him.
Being surrounded by violence, drugs and crime on a daily basis, Eli’s future is looking somewhat bleak. Can Eli make a safer life for himself and turn his life around and become the person he dreams of being or will he too get caught up in drugs and violence the world he is familiar with.
Boy Swallows Universe is a well written story by Aussie author Trent Dalton. This story will take you on an emotional roller coaster ride that’s for certain. It’s a heartwarming story, but parts of it are rather disturbing. I found it hard getting into this book at first, but I continued on and I’m glad I did as I really did enjoy it. But a warning for readers who don’t like profanities in their books as there are quite a few throughout this book. And lastly, I must make mention on the beautiful, colorful and very eye catching cover. I have no doubt this book has been loved by many and will continue to be read and enjoyed by many more readers. Highly recommended.
Being surrounded by violence, drugs and crime on a daily basis, Eli’s future is looking somewhat bleak. Can Eli make a safer life for himself and turn his life around and become the person he dreams of being or will he too get caught up in drugs and violence the world he is familiar with.
Boy Swallows Universe is a well written story by Aussie author Trent Dalton. This story will take you on an emotional roller coaster ride that’s for certain. It’s a heartwarming story, but parts of it are rather disturbing. I found it hard getting into this book at first, but I continued on and I’m glad I did as I really did enjoy it. But a warning for readers who don’t like profanities in their books as there are quite a few throughout this book. And lastly, I must make mention on the beautiful, colorful and very eye catching cover. I have no doubt this book has been loved by many and will continue to be read and enjoyed by many more readers. Highly recommended.
This took me way longer to get through than I wanted to. Everyone had such raving reviews that I might have had too high expectations. It’s not the style of writing I usually like and it took me a whileeeeee to get “into it.” I’m not really sure I ever got “into it” the ending was good and wrapped it all up nicely which I appreciate but it was just too slow going to catch my attention and intrigue from the beginning.
“‘Eli senin için endişeleniyorum.’
‘Benim kadar değil ama.’”
dost kitapevine girmişimdir, yeni çıkanlardan allah belasını versin dediğim politika bölümüne kadar geziyorumdur, kitabı rafında görmüşümdür, adı bana ‘hım’ dedirtmiştir, kapak tasarımı bana ‘hıf’ dedirtmiştir, kapaktaki alıntı bana 'hığ' dedirtmiştir, arka kapak yazısını bana ‘hıh’ dedirtmiştir, kitabı rafına bırakmışımdır.
Yapmamak lazım.
minx club temmuz ayı kitabı. beyza kendi çevirdiği kitabı tercih etti, iyi ki de etti.
kitap başucu kitabı değil. kitap büyüleyici değil. kitap +fav'ım değil. ama kitapta baş tacı edilecek çok şey var. kitapta büyülü çok şey var. kitapta favorim çok şey var.
kitabın konusuna, karakterlere, hikayeye felan girmeyeceğim. bi girersem çıkamam. ama kitabın otobiyografik yanının fazlasıyla olduğunu biliyorum; çok kısa bir röportaj okuyup kurcalamadım; kitabı zihnimde olduğu gibi bırakmak istiyorum. çok merak eden sayfa 337 bölüm ara sonu (? doğru bir tabir mi bu lol) öncesi paragrafı okusun; kitabın yarısının özetini veriyor.
“Suç işlemenin bencil bir arayış olduğu kanaatine varmıştı.”
anlatımı enteresandı; bayıldım. öyle ki fight club gibi kimine beylik kimine edebiyat gelen bir dil ve olaylara da sahip, bir beat kitabı da olabilir, bir shawshank redemption da hatta endüstriyel hollywood da. hikayede bahsi geçtikçe geriye dönülmesi, ya da başka bir şeye geçilip geri dönülmesi rahatsız etmedi. kimi kitapta zordur, boğar ya da yorar, ya da koparır; bunda yaşamadım.
duygusal olmayan yerlerde ağlayasım geldi, çok güldüm, çok iç çektim, çok panikledim, çok meraklandım okurken, ama tüm bunları iç çatışma gibi anca yüzüme vuracak, dışarı sızdırmayacak şekilde dingin yaşadım.
“Bunu o kadar çok söylemişti ki artık hem kendini kutsama hem de lanetleme şekli haline dönmüş bu sözler.”
açılış çok vurucuydu. kapaktaki alıntıyla açılıyor evet ama onu okuyup peşi sıra kitaba dahil olmak başka bir olay. şu “en etkileyici 100 giriş cümlesi” listesine girmesi gerektiğini düşünüyorum.
şimdi, olay ve karakterlere girmeyeceğim dedim ama şu irite edebilir, bir çocuğun bu kadar olaylara girip bu kadar ‘felsefi edebiyat’ yapıyor oluşu (yakın zamanda izlediğim Kafernaum’da da benzerlerini gördüm, ben bile -afişini kapak fotoğrafı yapmış biri olarak- hadi len dedim). 9 - 13 yaşlarımda bu çocuktaki bu laflar, bu aktarış biçimi gibi. ancak şimdiki (yer yer geniş) zaman kipinin kullanılmış olması ve Eli’nin diğer tüm karakterlerin duygu, düşünce ve hareketlerini sanki ilahi bakış açısındaki gibi her şeyi bilen biri değil de tamamen kendi yorum ve gözlemini ‘olgun’ olarak aldığım için sanırım, sorun etmedim (kitapta şahane bi altını vardı ama bulamıyorum bu ‘olgun çocukluk’ için). ben kenar mahallede büyümedim, babam öğretmen, annem hukuk fak.ne yollanmamış, en yakın arkadaşım üç antidepresanlı bir orta asya old gothiclerinden ama ben de ailemde, akranlarımla ve ‘mahallemde’ zor bir çocukluk geçirdim, arada açıp baktığımda, 13 ve sonrasına, sanırım yazıyormuşuz o zaman böyle şeyler dediğim oluyor; fazla dramatik ve unrealistik yaklaşıyor olabilirim tabii.
“Hayat birçok boyutta yaşanmıştır. Hayat, birçok bakış açısıyla yaşanmıştır...
...
... Kimse bu anı benim gördüğüm gibi görmüyor.”
Bu arada biz sadece kurgu okumuyoruz; dediğim gibi ‘bir çocuk/ergenin gözünden’ çok şey okuyoruz. Yukarıda dediğim gibi; bir çocuk ama olgun bir dil var bunda. Bu önemli bir denge bence; ne bir çocuk / ergen okumak ne de yaşını bildiğiniz karakterin sokrates gibi konuşması. Sosyal bilimlerin hepsini sayın şimdi; basit şeyler de var, sükseli de. Her birinden bolca manzara sunuyor bize Eli.
bu arada büyülü dedim de, içinde ‘büyü’ olmayan sihirli gerçeklik gibi. hadi gidin çözün büyü ile sihir arasındaki farkı. sanırım dili etkili bunda; daha farklı bir üslupla “saçmalama aq” derdim.
bir drama lover olarak söylüyorum; çok dozunda yazılmış. dramı yerinde, ki en önemlisi bence; inanın beni bile baydığında bayıyor o dramatik cümleler. haricinde o karmaşa, şiddet, acı, yerinde hissettirdi. ölümler
Spoiler
son harfine dek “olmaşııın” dedim, Lyle'nin bir yerlerden çıkmasını bekledim“Hayır, Bay Bermudez, korkarım ki ‘kelimesi kelimesine’ yayınlayamayacağız çünkü çocuk kahrolası bir Leo Tolstoy olmak istiyormuş gibi yazmış ve söze on dokuzuncu paragraftan girmiş. Ve dahası, gazetemdeki hiçbir yazar birinci sayfa hikayesini lanet bir şiirden alıntı yaparak başlatma!”
bu Eli'nin hikayesini yayınlatmak istediğinde aldığı tepki :) kitap da -yazar burada bence kendini az alaya alarak- böyle zaten.
tüm detaylar,,, şanslı işaret parmağı, kırmızı telefon, alex, holliday sıçrayışı, ay havuzu, evren, kardeşlerin özel oluşları, elbette mavi bir çalıkuşu; aslında basit olan bu kurgunun, yani dümdüz anlattığınızda çok da farklı yanı olmayan bir hayat kesitinin anlatım ve detaylarla, sihirle tatlış bir kitaba dönüşüne şahidiz, keşke bu kadar tatlış olmasaymış.
mesela sayfa 263-234'de belki benim aşırı yorumculuğundan doğurttuğum incelikleri de seviyorum.
"Gerçek romantizmin içinde ölüm var. Geceyarısı krizleri ve yatak örtüsüne bulaşmış bok lekeleri var. Bunun gibi bir aşk, kaderi beklemek zorunda kalırsa eğer ölür. Bunun gibi gerçek bir aşk, aşıklardan aşkın nasıl olması gerektiğini bir kenara bırakıp olduğu şekliyle kabullenmesini ister."
ÇEVİRİ ŞAHANE. Şahane diyorum çünkü ben şöyle ayırırım iyi çeviriyi; eğer okuduğumda orijinaline bakma ihtiyacı hissediyorsam ve yazarı biliyorsam sıkıntı vardır; bilmiyorsam ya çeviri sıkıntıdır ya da yazarın dilini yadırgamışımdır. Su gibi aktı çeviri. Ama Son OKUMA KORKUNÇ. Aşırı fazla imla ve yazım yanlışı vardı aşırı. Okumayı zorlaştırmıyor, küçük şeylere de küçük şeyler derim zaten ama burada çok fazla.
“Sadece anlaşmayı sağla, sevdiğin kadını öp, karşılığını al ve odadan canlı bir şekilde çık.”
773 8173
xoxoxo
iko