urlordlorin's reviews
179 reviews

Albayım Beni Nezahat ile Evlendir by İlhami Algör

Go to review page

lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

4.0

Güzel, belki olayı abstrakt oluşunda ama Müzeyyen ile karşılaştırıyorum, havada kalıyor. Müzeyyen bir kadın, Nezahat bir ideal gibi. Belki bir hayat ideali, hep kovalanıyor, ulaşınca vazgeçiliyor. 

Ana erkek karakterin bu "kahramanlık" ayağı bir iç dünyayı, manikliği yansıtmak için güzel bir yol olmuş. Ben, bu sırlarını vermeyen, belki bir yerde "unreliable narrator", büyülü gerçeklik dünyasında yaşayan karakterleri ve dili seviyorum. O yüzden bazı kusurları görmezden gelmiş olabilirim. Mesele nedir?

Bu kadar geniş bir şekilde şehir, mekân, sokak, orası burası detay ve betimlemelerine yer verip yan karakterleri bu kadar çeşitliksiz yapabilmek de bir yetenek.
Fena Bir Gece by Halid Ziya Uşaklıgil

Go to review page

lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? It's complicated

2.0

Kitaba adını veren hikâye hariç, hepsinde ilginç bir alttan alta kadınları aşağılama teması vardı.
Ya para için "hafif(!)" kadın olup kendilerinden yaşça büyük bir erkekle evlenme umudu ile onunla gönül eğlendirmeye razı oluyorlar, ya kocaları 20 yaşında ve 15 yaşında kızlardan etkilendiğini ima ettiği için kocalarını kıskanıp suçlu oluyorlar, ya da fiziksel bir kusurları olduğu için sevgiye artık değer olmuyorlar falan filan...
Hikayeler akıcı, yazım dili asla kötü ya da sıkıcı değil ama sinir bozucu. Okurken hep bir "????????" moduna girdim. Bir sebep de bulamadım açıkçası bir insanın neden kadınlarla ilgili bu kadar tutkulu bir şekilde aşağılayıcı şeyler yazacağına.
Sivrisinekler Kralı by Mahmut Yesari

Go to review page

lighthearted fast-paced

4.5

Farklı kişilikleri keşif ve analiz etmeyi seviyorum. O yüzden hoşuma gitti. Her kişilik kendi içinde eğlenceliydi. Hatta daha uzun olsun istedim, bence fazla kısaydı. Bir kişiyi anlatırken adı geçen başka kişilere ilerleyen hikâyelerde yer verilmesi de hoştu. 

Her kişi üzerinden bir sosyolojik, ironik tespit yapılmış. Her kişi bir "tip" aslında. Çok direkt bir şekilde anlatmış yazar olmaması gerekeni. 
Bir Öpücük by Isaac Babel

Go to review page

dark fast-paced
  • Plot- or character-driven? N/A
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

1.5

Bu kadar kısa hikâyeler ancak bu kadar kopuk yazılabilirdi. Betimlemelerin, genel olarak yazımın insanı tökezleten bir tarafı var, özellikle diğer Rus kısa hikâye yazarlarına kıyasla. Tabii ki, çeviriden kaynaklı da olabilir. Aralarında yine en iyisi ilk hikâyeydi bence.

Eğer ısrarlı bir şekilde boğucu askerlik/savaş/siyaset konuları yazılacaksa en azından ironik, eleştirel bir yaklaşımı tercih ederim. 
Özellikle "Bizim Mahno'nun Babacığının Yanında" ve bir de "Gayretli Bir Kadın" hikâyelerinde iğrenç bir biçimde tecavüz üzerinden suçlama ve seks işçiliği üzerinden ayıplama yapılarak resmen siyasi propaganda amacı güdülmüş. O zamanki Rus yönetimi karşıtları şeytanlaştırılıyor. Ayrıca ikisinde de kadınlardan o kadar saygısızca bahsediliyor ve kadınlar objeleştiriliyor ki, sinir bozucu gerçekten. O zamanın zihniyeti, bakış açısı falan filan evet ama bu eleştirmemi engellemez.


Yine yazım hakkında şöyle bir notum olacak, zaten kısa olan hikâyelerde bol bol özel isme yer verilmesi kafamı karıştırdı ve beni hikâyeden uzaklaştırdı açıkçası. Ana temaya daha çok odaklanıp en azından okunabilir şeyler yazsaymış keşke.


Expand filter menu Content Warnings
Çelik Boğaz by Mikhail Bulgakov

Go to review page

informative tense fast-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? No

4.25

Kısa, akıcı ve ilginç. Doktorun kendiyle çatışmasını, her şeyin her zaman dört dörtlük olmamasını görmek güzeldi. Bir yerde, "çok okuyan mı bilir çok gezen mi" sorusunun bir varyasyonu, bana kalırsa en ideal şekilde cevaplanmış. 

Kadın karakterlerin hepsi, hamile kadın dışında, nedense güzellikleri ön plana konularak anlatılmış. Gelen küçük çocuğun bile ne kadar güzel olduğuna değinmek için zaman harcanıyor. Saçma. 

İşlenen 3 vakanın 3'ünün de tamamen aynı dinamikte ilerlemesini anlatım açısından negatif buldum.
Her seferinde biri geliyor, doktor panikliyor, ne yapacağını bilemiyor ve günü kurtarıyor. En azından vakaları birinde farklı bir gidişat beklerdim.
Ayrılık Sevdaya Dahil by Attilâ İlhan

Go to review page

emotional reflective fast-paced

4.75

Tamamen realizmdense hayal (daydream) gibi akan şiirleri seviyorum. Kadın temasının yalnızca aşk bağlamında işlenmiş olmamasını da sevdim. Bir ya da iki şiire anlam veremedim. -0.25 o yüzden. 

Expand filter menu Content Warnings
Siddhartha by Hermann Hesse

Go to review page

reflective medium-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? It's complicated
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

1.5

Öncelikle, "yoğun" temalar işlemesine rağmen kitap akıyor. Biraz yavaş akıyor ama tökezlemiyor. Yormuyor. Ama hiçbir zaman bu temada bir kitaptan etkilenecek kadar spiritüel olmadım.
Şimdi asıl problemim, Siddhartha karakterinin kendisi. En baştan itibaren, hayatını yaşayan insanları, hayattan keyif almayı ayıplayan bir tavır takınıyor.
Fakirlik ve yokluğu güzelliyor ama bulduğu ilk fırsatta paranın tutsağı oluyor. Bu kısım beni o kadar sinir ediyor ki. Zenginlikten gelen bir insan, neden yokluğu över? İnsanların berbat ve zor, açlık ve sefalet içinde geçen hayatının sana çekici gelen ve övülmeye değer görülen tarafı ne? Sanki hayattan zevk almak kötü bir şeymiş gibi davranıyor 168 sayfa boyunca. Bir kadınla yıllar geçiriyor, onu övüyor, birlikte oluyor ve belki de seviyor ama hâlâ "yosma" diye küçümsemeye devam ediyor.
Kendi küçük dünyasında kendini aydınlanmış biri zannediyor, bu tavrıyla bence tam tersi etki yaratıyor. 
Şimdi başka bir konuya, kitaptaki kadın karakterlere geliyorum.
En baştaki ufak "anne" bahsinden sonra kitapta 2 kadın görüyoruz yalnızca. Kamala ve Siddhartha'nın Kamala ile karşılaşmadan önce görüp reddettiği kadın. İkincisinin zaten bir önemi yok. "Asıl" kadına ulaşmak için bir yol ve işaret yalnızca onu reddedişi. Kamala ise başta okuyucuya önemli gibi hissettirilen, sonra en basit şekilde kullanılıp atılan bir kadın. Bence bu kitaptaki en bilge ve ilgi çekici kişi ama sadece ana karakter üzerinden vicdan mastürbasyonu ve acıma pornosu yazılması için bir köprü olarak harcanmış. Karakterin yalvar yakar birlikte olmaya ikna ettiği kadın, sonradan yosma oluyor, yalnızca bir çocuk taşıyıcısı konumuna düşüyor, hiç sevilmediği oraya çıkıyor ve hayat tarzı küçümseniyor. Yazık.
 
Bunların dışında, kitaptaki olayların tümü bence biraz kopuk ve yalnızca bir fikri karşıya geçirmek için birbirine yapıştırılmış parçalar gibi...
Vasudeva ile tanışma ve ona geri dönüş hariç. Bu kısım, bence çok güzelce düşünülmüştü. İlk Siddhartha'yı ırmağın karşısına geçirdiğinde alacağından bahsettiği karşılığın yalnızca maddî olmayışı, tek taraflı değil, iki taraflı fayda sağlaması çok hoştu. Fakat Vasudeva sanki yine fakirlik güzellemesi için yaratılmış bir karakter gibiydi. Hiçbir şeyi yok, hiçbir şey bilmiyor, yalnızca bu ırmak ve kayık, ama bak ne kadar da bilge!

Tamamen alakasız, çeviride "çoğunlukla" yerine her seferinde "çokluk" kelimesini kullanmak kimin fikriydi? Çok kötü fikir.

Expand filter menu Content Warnings
Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi by Emin Çölaşan

Go to review page

informative medium-paced

4.0

Olayları tek taraflı dinliyoruz, o yüzden kör şekilde ne kadar inanmalıyız bilmiyorum ama ülkenin son 20 küsür yıllık politik iklimi ve ortak mağduriyetler beni inanmaya sevk etti, muhtemelen siyasî görüşlerimizin zıt olacağı bir insan fakat onurlu mücadelesine çok saygı duydum. Birazcık tekdüze ve istediğim dramayı bulamadım... Ayrıca beni aşan bir nesil, çoğu ismi tanıyamadım. 
Cimri by Molière

Go to review page

funny lighthearted fast-paced
  • Plot- or character-driven? Character
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? No
  • Flaws of characters a main focus? Yes

4.25

Çok da diyebilecek bir şeyim yok. Sıradandı bence. Sadece oyunun sonunda olayların bağlanış şeklini çok anlamsız buldum.
Herkesin birbiriyle, ve oyun sonuna kadar neredeyse hiçbir önemi olmayan Anselme ile akraba çıkması, Yeşilçam bir konsept.
Neyse, patronlara boyun eğmeyen bir Jacques, bir de Sera Kadıgil ile Erkan Baş kaldı zaten...
Tiamat by İhsan Oktay Anar

Go to review page

tense slow-paced
  • Plot- or character-driven? A mix
  • Strong character development? No
  • Loveable characters? No
  • Diverse cast of characters? Yes
  • Flaws of characters a main focus? No

2.5

Konu orijinal ve ilgi çekici. Aşırı ağır bir yazım diliyle engellenmiş. Teknik denizcilik terimleriyle dolu ve biraz daha klasik bir Türkçeyle yazılmış. Okunuşu fazlasıyla yavaşlattı benim için. 
Belki nispeten kısa bir kitap olduğu için ana olaylar hızlı ve iç içe geçmiş şekilde ilerledi, yan olaylar ise bana teferruat gibi geldi. 
Bu yazım dili problemi, Türk edebiyatında kaç yazarı harcadı... ORHANPAMUKSANADIYORUM. Neyse, Puslu Kıtalar Atlası'nı da merak ettiğim için yazara bir şans daha veririm diye tahmin ediyorum. 

Expand filter menu Content Warnings